24 Ocak 2015 Cumartesi

Bilgisayar Virüsleri Hakkında Bilmedikleriniz

Virüs ve Zararlılar


Bir bilgisayar virüsü tam olarak nedir? Şöyle bir durup hiç düşündüğünüz oldumu. İzlediğimiz filmlerden ve okuduğumuz teknoloji haberlerinden tahmin edeceğimiz üzere, bilgisayarımıza zarar veren, bilgilerimizi ve şifrelerimizi çalan zararlı programlara virüs diyoruz. Daha çok para kazanmaya yönelik kötü niyetli kişilerin sızdırdığı zararlılar olarakta tanımlayabiliriz. Bir bilgisayar virüsünün birçok çeşidi olabileceği gibi o zararlı programı yazan ve “hacker” olarak adlandırılan insanlarında kendi aralarında çeşitleri bulunmaktadır.

Bilgisayar virüsünü biyolojik virüsten ayıran en temel etken, onun insanlar yerine bilgisayarlara bulaşmasıdır. Kendilerini çoğaltırlar, sizden gizlenirler, bilgisayarınızı ele geçirirler, ekran görüntünüzün resmini çekip belirli aralıklarla sizi izlerler, klavyenizde tuşladığınız herşeyi not alırlar, harddisk’inizde yer alan dosyalarınızı uzak bir yerde bulunan farklı bir sunucuya kopyalarlar, kısacası sizin bilgisayar hayatınızı tamamen ele geçirirler. Hem zamanınızı çalar, hemde maddi hasarlara neden olurlar.

Örneğin “I LOVE YOU” virüsü 2000 yılında 8.7 milyar dolarlık zarara yol açmıştı. Başka bir örnekte ise “Mydoom” isimli zararlı 2004 yılında çeyrek milyon bilgisayara bulaşarak kendisini çoğaltmıştı.

Virüsler, sıradan insanların kod bilgilerine dayanarak geliştirdikleri programlar olamazlar. Eğer öyle olsaydı şuan 300 milyon’dan fazla kullanıcısı olan bir anti-virüs yazılımına ihtiyaç duyulmazdı. Dünya üzerinde onlarca anti-virüs yazılımları var. Bunlarıda virüsleri bulması yada bilgisayarımızı o zararlı programlardan koruması için kullanıyoruz. Ücretsiz yada ücretli olan sürümleri bulunuyor. Peki ama sizide hiç düşündürüyormu, bu kadar büyük sektörü ve 2 milyara yakın bilgisayar kullanıcısını etkileyecek virüs birkaç kişi tarafından hazırlanıp servis edilebilir mi?

Belki de güvenlik yazılımlarını üreten firmaların bu yönde bir çalışması olabilir. Mesela dünya üzerinde en çok kullanılan ve milyonlarca kullanıcısı olan, 250 bin’den fazla kurumsal müşterisine hizmet veren bir yazılım firması. Aynı zamanda virüs piyasasınıda ayakta tutmak için bir arge faliyeti içerisinde bulunabilir. Bence böyle birşey çok mümkün. Firma müşterilerini kaybetmemek için ürünlerini kullandırmaya ve dolayısıyla lisans satarak para kazanmaya devam etmek isteyebilir. Bunun içinde iyi niyetli olarak virüs geliştirebilir ve bizlerde kendimizi bu virüslerden korunmak zorunda hissedip internetten yada teknoloji marketlerinden anti-virüs yazılımlarına 1 yıllık para verip satın alabiliriz.

Peki bu teoriyi güvenlik yazılımlarını üretip satış yapan tüm büyük firmalar gerçekleştiriyorsa. Dünya üzerinde gerçekten de “bilgisayar virüsü” adı altında milyarlarca dolar paraların döndüğü ve çeşitli oyunların oynandığı büyük bir piyasa bulunabilir. Önce virüsü üretin, sonra o virüsle insanları korkutun, sonra bizde o virüsten korunmak için ürettiğiniz yazılımları satın alalım. Sonuç itibariyle siz para kazanın ve zengin olun.

Araştırma Konusu:
Anti-Virüs programı kullanmadan bilgisayarımızı nasıl koruyabiliriz?

1 yorum:

Emre30 dedi ki...

Bilgisayar virüsleri sistemimize ciddi zararlar verebiliyorlar, bu nedenle iyi bir güvenlik programı kullanmak şart.