Makale etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Makale etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2023 Pazar

HomeBrew Path Hatası Çözümü ve Macbook'a Ubuntu Kurmanın En Kolay Yolu

Ubuntu için multipass ve paket yönetimi içinde bilgisayarıma homebrew kurmaya çalışırken path hatasıyla karşılaştım. Bu hata aslında homebrew'in kurulduğunu ancak PATH ayarlarının yapılmadığını söylüyordu. Aldığım hatanın tam olarak metni ve ekran görüntüsü aşağıdaki gibi:


Warning: /opt/homebrew/bin is not in your PATH.
Instructions on how to configure your shell for Homebrew can be found in the 'Next steps' section below. ==> Installation successful!

Dolayısı ile macbook terminal üzerinde brew --version komutunu çalıştırdığımda yanıt alamıyordum. PATH ayarlarının yapılandırılması gerekiyordu.

Homebrew'i ilk kurarken kullandığım komutu unutmadan buraya ekleyeyim, zaten kendi web sitelerinde var ama blogda da dursun fena olmaz arkadaşlar.

$/bin/bash -c "$(curl -fsSL https://raw.githubusercontent.com/Homebrew/install/HEAD/install.sh)"

PATH ayarlarını yapmak için kullandığım adımlar sırasıyla aşağıdaki gibidir:


İlk olarak zshrc dosyası oluşturulur, terminali kullanarak bu adımlara devam ediyoruz:
$touch ~/.zshrc

Ardından dosyayı düzenlemek için code veya bir metin editörüyle içerisine giriyoruz, ben nano kullanarak yapmayı tercih ettim:
$nano ~/.zshrc

Ardından içerisine aşağıdaki bilgileri ekleyip kaydederek çıkıyoruz, macte kaydetmek için Control+X ve YES kombinasyonunu kullanmanız gerekiyor:
$export PATH="/opt/homebrew/bin:$PATH"

son olarak yaptığımız değişiklikleri yüklemek için bu komutu çalıştırıyoruz:
$source ~/.zshrc

Artık path işlemi gerçekleşmiş olmalı ve terminale aşağıdaki komutu girerek homebrew yüklü sürümümüzü gözlemleyebilir ve bash komutlarını direkt terminalde kullanabiliriz:
$brew --version







Artık terminale bash komutu yazıp enter yaptıktan sonra kabuk arayüzüne geçerek diğer kurulumlarıma geçebilirim. Bu aşamadan önce multipass uygulamasını da ubuntu sitesinden indirip kurdum ve devamında bash üzerinde çalıştırdığım diğer komutları aşağıda listeliyorum:

$brew install qemu
$multipass help

Bu ekran lazım olabilir dursun burada:



$multipass version
$multipass launch -c 2 -m 2GB -d 30GB









Müthiş, harika bir kolaylık. Tek bir komutla ubuntu makinesi açıyorsunuz resmen. Virtualbox'la vs. dakikalarca uğraşmanıza gerek yok. Tek bir komut ve ubuntu elimin altında. Artık bundan sonrası RDP ile veya SSH ile veya canımız nasıl istiyorsa bağlanıp istediğimiz gibi ubuntuyu kullanmak kalıyor geriye.

Bu arada cihazlardan birini silmeyi denedim, bu komutu kullandım:
$multipass delete primary
Silme işleminin kalıcı olarak gerçekleşmesi için ek olarak buradaki komut çalıştırılır:
$multipass purge

instance ile ilgili bilgi almak için:
$multipass info unruffled-ghoul

Ve artık $multipass shell unruffled-ghoul komutunu yazarak kabuk üzerinden direkt ubuntunun shell ekranına salileser içerisinde geçiş yapabiliyoruz, hıza bakın bu inanılmaz bir şey değil mi?



$cat /etc/lsb-release
$sudo apt update
$sudo apt install neofetch
$neofetch

Eğer masaüstü ubuntu deneyimine geçmek istersek bu komut ile desktop özelliğini aktifleştirebiliyoruz, yani yükleme yapabiliyoruz.

$sudo apt install ubuntu-desktop xrdp 
$sudo passwd ubuntu
$ip a

Geriye ssh ile veya direkt multipass uygulaması kısayolu üzerinden shell linki ile tek tıklamayla sunucuya erişmeye veya RDP yaparak cihaza erişmeye kalıyor. Hepsi bu kadar.

7 Temmuz 2023 Cuma

THREADİNE BANDIM! Video Transcript - Threads'e Neden Geçtim? | Threads Twitter'ı Geçer mi?

 Elon Musk vs. Mark Zuckerberg arasında gerçekleşmesini beklediğimiz kafes dövüşü gündemdeki sıcaklığını korurken Zuckerberg hızlı bir çıkış yaptı ve Twitter’a büyük rakip veya tahtını elinden alabilecek olan Threads’i piyasaya sürdü ve bu, Elon Musk’ın Twitter’ı satın aldığından beri karşılaştığı en büyük tehdit.

Threads çıktığı ilk günden itibaren büyük bir kitle tarafından kullanılmaya başlandı bile. Uygulamaların 1 milyon kullanıcıya ulaşma süreleri incelendiğinde Netflix 3,5 yıl, Twitter 2 yıl , Facebook 10 ay, Spotify 5 ay, Instagram 2,5 ay, ChatGPT 5 gün ve Threads ise bu sayıya sadece 7 saatte ulaşmış durumda. Adeta bir dünya rekoru gibi.

Her ne kadar Threads Twitter’a rakip olarak gözüksede henüz platformun kendi karakteri tam olarak belli değil ve bunu birazda zamanla anlayabileceğiz. Şuanlık temiz, herkesin içerik paylaşmak istediği, özgürce yazabildiği, kullanımı kolay ve keyifli bir ortam gibi duruyor. Bende şahsen Twitter’a ilk çıktığından beri alışamamış ve orayı fazla politik bir ortam olarak gördüğüm için aktif olarak Twitter kullanamamıştım. Ancak nedendir bilmiyorum Threads açıldığında hemen bu mecraya transfer oldum. Bakalım birde burayı görelim.

Platformların kullanıcı kitlesi ve kendi özel karakterleri benim hep dikkatimi çekmiştir. Twitter biraz daha haberlerin ve siyasi yorumların paylaşıldığı, herkesin konuştuğu andan itibaren politik olduğu bir mecra iken, Linkedin tamamen kurumsal iletişim, Facebook biraz daha sosyal, aile ve arkadaşlar, Instagram biraz daha renkli bir dünya, görsel içerikler ve yaşam stilleri, Whatsapp birebir iletişim, Discord sesli ve görüntülü konuşma ve topluluk oluşturma ve Tiktok yine aynı şekilde yayıncılık ve içerik üretimi gibi alanlarda benzersiz kitle ve karakterlere sahip platformlar.

Peki ama Threads’de bu durum ne olacak? İşte zamanla göreceğiz. Threads paylaşımı başına karakter limiti 500 ve video uzunluğu 5dk olan içerikler paylaşmanıza olanak sunuyor, Instagram hesabınızla giriş yapabiliyorsunuz. Threads güvenlik önceliklendirilerek dizayn edilmiş durumda. Trol hesapları rapor edebilir ve bloklayabilirsiniz.

Instagram topluluk kuralları burada da geçerli olacak. ve şimdilik platformda reklam yayınlama özelliği bulunmuyor ancak 1 milyar kullanıcıyı geçtiklerinde reklam özellikleri de muhtemelen eklenmiş olacak.

Threads kendi karakterini oluşturmayı sürdürürken iki gündür kim ne paylaşıyor diye de platforma bakmadan ve akışı okumadan duramıyorum. "Instagram’da şu kadar takipçim vardı ama burada bu kadarı beni takip etti" diyerek yakınanlarımı dersiniz, Twitter’ı savunanları mı, "neden Threads hesabımı silmeye çalışırken Instagram’ı da silmek zorunda kalıyorum" diyenleri mi?

Her neyse Threads üzerinde gördüğüm ilginç bir iki haber var. Uygulama çıkalı 2 gün olmasına rağmen Threads üzerinden tanışıp evlenen bir çift bile varmış. Aman Allah’ım, bu ne hız.

Birde Adana da çekilen bir görüntüyle karşılaştım. Su kanalının kenarında duran bir genç yoldan geçen arabalara ayağıyla su sıçratıyor ve sinirlenip aracıyla geri gelenler olduğunda suya atlayıp kaçıyormuş. :)

Neyse biz Threads’i konuşurken dün yani 6 Temmuz Dünya sıcaklık rekoru kırılmış ve bugün birde vergi zamlarıyla dünyaya uyandık. Söyleyecek söz yok, en iyisi Threads kullanalım gitsin, ben şimdilik burayı sevdim gibi. Siz ne düşünüyorsunuz, Twitter için winter is coming mi?

Twitter’ın gerçekten politik bir yer olduğunu sanırım birtek ben farketmemişim, genel olarak bundan şikayetçi olan bir kitle vardı zaten hep. Örneğin Baturay Özdemir’de Threads’te paylaştığı bir yazıda yeni mecrada haber sayfası takip etmeyeceğini belirtmiş. Güzelde bir yöntem, sanırım ben de bunu yapmayı deneyeceğim. Burasının biraz daha temiz ve özgür kalması dileğiyle diyelim. Sizin Threads’teki ilk paylaşımınız neydi? Yorumlara bekliyorum.

4 Temmuz 2023 Salı

10 Days in Istanbul VLOG Video Transcript

 Yeni ismiyle Art İstanbul Feshaneyi açıldığının ikinci günü ziyaret etme fırsatım oldu. İlk sergi ise Ortadan Başlamak sanat severlerin ziyaretlerini bekliyor Feshane yeni tasarımıyla girişi ücretsiz, içerisinde bienal alanı, geçici sergi salonları mağaza, konferans salonu, İBB'ye bağlı kütüphane, kafeterya ve dinlenme alanları gibi çeşitli bölümlerden oluşuyor. İlk sergiden ve Feshane'nin yeni tasarımından çektiğim kısa görüntülerle videomuzu devam edebiliriz.

Salon sporuna karşı son zamanlarda olan fikrim iyice değişti, bu nedenle salona gitmiyorum. Alternatif yöntemleri ve teknikleri denemekse hoşuma gidiyor. Çünkü spor yapmamın asıl amacı sağlıklı bir vücut elde etmek, kalori yakmak ve biraz sıkılaşmaksa bunları ağırlık aletleri olmadan da yapabilmeliyim. Yapmak istediğim biraz sıkılaşmak ve kalori yakmak. Hepsi bu.

2022 yılında hizmete açılan füniküler hattı, Rumeli Hisarüstü bölgesiyle boğaz sahilindeki aşiyan parkını birbirine bağlıyor. Asansörle zemin katına çıktığınız anda kendinizi saniyeler içerisinde boğaz sahilinde bulabilirsiniz. Bu nedenle Aşiyan füniküler hattı çok değerli ve güzel.

Sabancı müzesinde video çekimine müsaade edilmediği için görüntü kaydedemedim. Ancak flaş kapalı olması durumunda fotoğraf çekimine izin veriliyordu. Bu bölümde hoşuma giden bazı eserlerin fotoğraflarını sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Sabancı müzesinin köşk ve müze kısmı birde süreli sergi alanı olmak üzere iki bölümü bulunuyor. Birbirinden değerli eserleri burayı ziyaret ederek görebilirsiniz. Ayrıca müzenin teras kısmından da güzel bir boğaz manzarası sizi bekliyor olacak.

Dönüşte farklılık olması açısından bize çok yakın konumdaki Emirgan iskelesinden vapura bindik. Şehir hatları vapurlarını kullanarak adeta bir boğaz turu yapmış olduk. Gerçekten boğazda vapurla seyretmek çok keyifli. Yolculuğumuza başladıktan sonra ilk önce Fatih Sultan Mehmet köprüsünün altından geçtik, Ortaköy, Beşiktaş gibi duraklara uğradıktan sonra Eminönü'ne ulaştık. Vapurdan çektiğim görüntülerle sizleri baş başa bırakmak istiyorum.

Bugünkü ilk gezi noktamız Topkapı'da yer alan Panorama 1453 Tarih Müzesi oldu. Girişte Fatih Sultan Mehmed'in yaşamının son dönemini yansıtan ve en gerçekçi portrelerinden biri olarak kabul edilen bronz madalyon bizi karşıladı. Müzeye yeni kazandırılan ve yakın zamanda İstanbul'a getirilen madalyon 1475 yılında davet üzerine İstanbul'a gelen İtalyan ressam Costanzo da Ferrara tarafından üretilmiştir. İstanbul'un fethinin panoramik bir çalışmayla sergilendiği bölümdeyse bizi sürpriz bir şekilde dijital gösteri karşılıyor. Şimdi müzedeki görüntülerle sizleri baş başa bırakmak istiyorum.

Bugünkü gezi rotamızda İstanbul kara surlarını haliçten başlayarak Yedikule hisarına kadar yürümek oluşturuyor. Yürüyüşe Ayvansaray'dan itibaren başlıyoruz ve surların iç kısmından bazen mahallerden geçerek bazen de surların hemen yanında yürüyerek ilerliyoruz. Rotamız üzerinde bizi karşılayan Tekfur sarayına uğradıktan ve müze gezimizi tamamladıktan sonra yolculuğumuza devam ettik. Tekfur sarayı Bizans imparatorlarının 12.yüzyıldan itibaren kullandıkları bir imparatorluk sarayı olarak biliyor. Şuan içerisinde çini üretim fırınları ve çeşitli dönemlere ait tarihi kalıntılar sergileniyor. Yedikule hisarı müzesine ulaştığımızda ise biraz yorulmuş oluyoruz ancak bu çılgın projeyi de tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşayarak kule ve zindanları gezmeye başlıyoruz. Şimdi ise görüntülerle sizi baş başa bırakmak istiyorum. 

İstanbul kara surlarını yürümek bizim için bir hayli yorucu oldu. Ancak bu surların zorda olsa tamamını yürümekte bizim için benzersiz bir deneyime dönüştü. Gün sonunda yorgunduk ama eve mutlu bir şekilde döndük. Rotayla ilgili birkaç öneride bulunmak istiyorum, yol boyunca sur içinden yürürken bazı bölgelerin çok bakımsız veya terkedilmiş olduğunu görebiliyorsunuz. Hatta kendinizi güvende hissetmediğiniz yerler olabiliyor, çok fazla tenhalaşan ve etrafta davranışları ile sizi tedirgin edebilecek insanlar olabiliyor. Özellikle Topkapı bölgesine dikkat etmeli ve bu güzergahı yürürken en az 2 veya 3 kişi yola çıkmanızı tavsiye ediyorum. 

Bugünse kendimize biraz mola vermeye ve havuz başında bir gün geçirmeye karar veriyoruz. Dinlenmeye odaklı ve biraz yüzerek, güneşlenerek keyif yapabileceğimiz bir gün geçirdik. Havuzda elbette video çekemedim ancak bu alana geçen sene Karadeniz'de çektiğim ve tamamını yayınlamadığım bir videomdan kısa kesitler koymak istedim. Karadeniz'e olan özlemimiz İstanbul videomuzun içinde de bizi yalnız bırakmıyor.

Karadeniz bizim için çok farklıdır, memlekettir. Ana baba toprağıdır, çocukluğumuzun geçtiği yerler ve hep özlem duyduğumuz, kalbimizin attığı yerdir. Karadeniz'in berrak sularında yüzmek ise, doğanın eşsiz güzelliklerini keşfetmek için adeta bir davettir. Göz alıcı mavi tonlarıyla dans eden dalgalar, serinliği ve canlılığıyla ruhumuza tazelik verir. Karadeniz'in derinliklerinde kaybolmak, doğanın kucağında huzur bulmak demektir. Her adımda hissedilen bize göre tatlımsı ama  tuzlu koku ve rüzgarın hafif esintisiyle yüzmek adeta mükemmel bir sahnedir. Karadeniz'in sıcakkanlı insanlarıyla bir arada yüzmenin keyfi ise eşsizdir. Karadeniz'in büyüleyici sularında yüzerek, hem bedenimizi hem de ruhumuzu özgürleştirir, benzersiz bir deneyim yaşarız.

Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak kurulan İstanbul Modern, Boğaz kenarına inşa edilen 4 nolu Antrepo binasında 2004 yılında kapılarını açtı. Eski yapıyla aynı konumda olan yeni müze binası Renzo Piano Building Workshop imzasını taşıyor.

İstanbul Modern’in yeni binasının önünde yer alan ve eskiden kamuya kapalı gezinti alanı, bulunduğu benzersiz konumla ziyaretçilerin Anadolu yakası, Adalar ve Tarihi Yarımada’yı gözlemlemesine olanak tanıyor. Hemen yanındaki Boğaziçi’nin ışıltılı sularından ve ışık yansımalarından ilhamla tasarlanan müze binası, şeffaf zemin kat tasarımıyla, bu kendine özgü alanın niteliklerinden yola çıkarak deniz kıyısıyla Tophane Parkı arasındaki ilişkiyi güçlendiriyor. Normalde müzede fotoğraf ve video çekimine müsaade edilmiyor ancak Perşembe günü herkes telefonla ve fotoğraf makinesiyle dileği gibi çekim yapabiliyordu. Bende sanatçılarımızın anlayışlarına sığınarak çektiğim birkaç eseri videomda paylaşmak istiyorum. Modern İstanbul'u en yakın zamanda ziyaret etmeyi unutmayın.

8.gün biraz dinlenerek bisiklete ara verdiğim ve az yürüdüğüm bir gün oluyor. 7 gündür aktif olarak hem bisiklet hem de dışarıda yürüyüş yapıyorum ve bir hayli yorulduğumu hissetmeye başladım. Bu nedenle biraz ara vermekte yarar var. Fatih ve Deniz'le birlikte yeni açılan Modern İstanbul'u gezmeye gidiyoruz. Yarınsa yürüme rekoru kıracağımız bir gün olacak, bu nedenle bisiklet yarın da olmayacak çünkü fazlasıyla dışarıda yürüyüş yapacağımız bir rota bizi bekliyor.

4 Kasım 2022 Cuma

Scratch mi Yoksa Scoolcode'mu Daha Etkili? | Çocuklarda Kodlama Eğitiminin Önemi ve Logiscool'un Farkını İnceliyoruz

Çocuklara erken yaşlarda kodlama ve dijital okuryazarlık eğitimleri aldırmak ve onların tüketen yerine biraz daha üreten tarafta olmalarını sağlamak günümüz dünyasında en önemli kazanımlardan biri diyebiliriz. STEM eğitimi olarak da adlandırılan, bazı kurumlarda robotik kodlama adı altında verilen veya direkt blok kodlama, görsel programlama da diyebileceğimiz yazılım ve teknoloji tabanlı eğitimlerin ne kadar önemli olduğunu artık çok daha iyi anlıyoruz.

Çocuklar kodlama ve dijital okuryazarlık eğitimlerini erken yaşlarda almadıklarında sadece dijital içerikleri tüketen, oyun oynayan, video izleyen veya sosyal medya platformlarını kullanan bir "kullanıcı" olmaktan dışarıya çıkamıyorlar. Bu aslında onların hayal kurmalarını, fikir üretmelerini, proje geliştirmelerini, yani gelişimlerini kısıtlayan, aynı zamanda diğer derslerinin de başarısını etkileyen çok önemli bir faktör.

Kodlama ile erken yaşlarda tanışan çocuklar neler öğreniyor?

Erken yaşlarda kodlama ile tanışan çocuklar algoritma ile birlikte aslında kodlamanın temel kavramlarını ve terimlerini öğrenmeye başlıyorlar. Sadece algoritmayı bile öğrenmeleri onların problem çözme yeteneklerini geliştiren, olaylara farklı bakış açılarıyla yaklaşmalarını sağlayan, hayal kurmalarını destekleyen en basit kavramlardan biri. Ancak etkisi çok büyük. 

Steve Jobs kısaca bu konuda şöyle diyor: "Bilgisayar programlamayı herkes öğrenmeli. Çünkü bu, size düşünmeyi öğretir."

Çocuklarda düşünmeyi ve hayal kurmayı öğrenirler. İşte bundan daha değerli ne olabilir. Bırakın çocuklarınız hayal kurabilsinler, düşünsünler, kendileri bir fikir bulsun ve çok basit bir oyun bile olsa somut bir proje yapıp başarma duygusunu tatsın. Bu inanılmaz kıymetli bir kazanım. Kodlama eğitimleri elbette algoritma ve yazılımın temellerini kazandırdığı gibi matematik, fizik ve İngilizce gibi diğer derslerin gelişimlerini destekleyici içeriklere sahip olduğu için çocuğun genel olarak okul başarısını olumlu yönde etkiler.

Scratch

Kısaca Scratch nedir? Nasıl kullanılır?

Scratch MIT üniversitesinin geliştirdiği ve ücretsiz olarak kullanıma sunulan blok tabanlı bir programlama dili ve arayüzü. Junior olarak adlandırılan biraz daha küçük yaş gruplarına hitap eden, telefonla kullanılabilen arayüze sahip oldukları gibi birde web sitesi üzerinden veya bilgisayara yüklenebilen bir programla da kod yazma imkanı sunan platform. Ücretsiz olması, dünya tarafında geliştiriciler tarafından desteklenmesi, çizim desteği, diğer platformlarla entegre proje geliştirmeyi desteklemesi artı yönleri olarak sıralanabilir. 

Ancak Scratch dilinin ve platformunun eksi yönleri nelerdir diye soracak olursanız: Yaş gruplarına ve seviyelere göre kod paletlerinin değiştirilememesi ve yazılı kodlama dillerine geçişi kolaylaştıran bir arayüze sahip olmamasını söyleyebiliriz.

Logiscool'un farkı nedir ve scoolcode'u öne çıkaran şeyler nelerdir?


Logiscool

Logiscool 2014 yılında Macaristan'da kurulmuş uluslararası bir kodlama okulu. Web sitelerinden gördüğüme göre 36 ülkeden fazla bölgede ve on binlerce öğrencisi olan hedef kitle olarak çocuklara odaklanmış, kendi geliştirme platformu ve programlama dili olan bir okul. 

Scratch'e göre sıralayabileceğimiz farkları ve öne çıkan özellikleri:

  •  Macaristan'daki merkezleri tarafından geliştirilen bir müfredatlarının olması (tüm dünyadaki Logiscool okullarından gelen geri bildirimlerle desteklenen ve iyileştirilen bir sistem/müfredat)
  • Dünya standartlarında bir eğitim görme fırsatı; Türkiye'deki Logiscool okulunda ders gören öğrenci ile Almanya veya Amerika'daki bir Logiscool öğrencisi aynı sürelerde, aynı eğitim içeriklerine ulaşabiliyor olması
  • Ders saatleri dışında kullanılabilen canlı bir platform (my.logiscool), böylece öğrenciler ders dışında da kendileri serbest zamanlarında proje geliştirebiliyor veya diğer öğrencilerin geliştirip toplulukta paylaştıkları oyunların kodlarını inceleyip, projeleri deneyebiliyor.
  • Farklı yaş grup ve seviyelerine göre değişen kod paletlerinin olması. Böylece ilkokul öğrencisi ile ortaokul veya lise öğrencisi aynı kod paletlerini kullanmıyor. Basitten gelişmişe doğru ilerliyor.
  • Kurs sonlarında verilen sertifikalar
  • Yazılı programlamaya geçişi kolaylaştıran MIX metot olarak adlandırdıkları bir arayüze sahip olmaları. Bu ekran ve kurslarda hem blok kodlama hem de yazılı programlama eğitimi aynı anda tek bir ekranda veriliyor. 
  • Sadece kodlama değil, aynı zamanda dijital okuryazarlığı destekleyici kamplar ve atölye dersleriyle gelişimi destekleyen geniş müfredata sahip olmaları. Dijital illüstrasyon, video prodüksiyonu, Minecraft, Roblox, mobil uygulama geliştirme, Junior hacker gibi farklı alanlardaki içerik.
  • Ücretsiz deneme dersi imkanı; Web sitelerinden başvuru yaparak gerçek bir derse katılabilir ve sistemlerini, bir dersin nasıl işlendiğini kolaylıkla gözlemleyip kararınızı verebilirsiniz.
  • Ve tabii ki kaliteli eğitmen kadrosu. Detaylı bilgi için logiscool.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Erken yaşlarda kodlama eğitimi aldırmanın faydaları elbette burada yazdıklarımızdan çok daha fazlası ve bu yazımda sadece dünya üzerinde en çok kullanıcısı olan iki büyük programlama dilini karşılaştırmaya çalıştım. Scratch ve Scoolcode. Ancak bildiğiniz gibi farklı diller, eğitim setleri veya programlama dilleri dahi bulunmakta. Doğru bir okulda, doğru bir network'te bu eğitime başlamak önemli. Logiscool'u bu anlamda ücretsiz deneme dersi almanız için önerebilirim. Çocuklarınıza hayal kurmaları için fırsat verin ve hayal kurmalarını destekleyin. Bu onların geleceği için önemli. Ve bizler çok kısa bir süre sonra kodlama eğitimi almış çocuklarımızın geliştirdikleri oyunları oynayacağız veya onların yazdıkları programları bilgisayarlarımızda kullanacağız, belki de dünya üzerinde büyük bir problemin çözümüne katkıda bulunacaklar, kurdukları şirketler dünya üzerindeki en değerli şirketler arasına girecek, büyük projelere imza atabilecekler. Ancak bunun için erken yaşlarda kodlama eğitimine başlamak ve çocuklarımızı desteklemek önemli. İzin verin çocuklarınız hayal kurmayı öğrensinler. 

28 Ekim 2022 Cuma

BeamNG Drive Mod Nasıl Yüklenir?

 Mod yüklemenin 2 yöntemi var, birincisi BeamNG Drive'ın kendi web sitesinde yer alan kütüphaneyi kullanarak mod indirmek ve bilgisayarımızda ilgili klasöre yüklemek. Diğeri ise oyun içerisinden kütüphaneyi kullanarak aynı işlemi yapmak.

Bu videoda kütüphane kullanarak bilgisayarımıza nasıl modu indiririz kısaca aktarmak istiyorum. Öncelikle BeamNG Drive'ın web sitesine gidiyoruz ve aradığımız, oyunumuza dahil etmek istediğimiz mod'u araştırıp buluyoruz ve tabii ki bilgisayarımıza bu modu zip dosyası olarak indiriyoruz.

Örneğin 1994 ETK K-Series modunu bilgisayarıma indirmek istiyorum, web sitesinden ilgili modu bulduktan sonra sağ taraftadaki turuncu butonu kullanarak bilgisayarıma mod dosyasını indirebilirim.

BeamNG Drive


Bir sonraki aşamada indirdiğim mod klasörünü zip dosyasından çıkartmadan BeamNG Drive oyununun mod klasörüne taşıyorum. Bu klasörün yolu oyunun kurulu olduğu sürücüdeki şu adreste olmalıdır:  C:\Users\user\AppData\Local\BeamNG.drive\0.26\mods

BeamNG Drive

Ve artık oyunu başlatabilir, oynamak istediğim mod paketini yükledikten sonra (paketten çıkarma işlemi) aracımı seçebilirim. Mod yükleme işlemi burada bitiyor. Unutmamanız gereken: paketi çıkarttıktan sonra yüklediğiniz aracı normal araç galerisinden bulmanız gerektiğidir. Ayrı bir yerden mod araçlarını seçmiyorsunuz yine normal galeriyi kullanıyorsunuz. Keyifli oyunlar :)



BeamNG Drive

BeamNG Drive


20 Ekim 2021 Çarşamba

Windows 11'de Task Manager Nasıl Açılır?

 Windows'un tüm sürümleriyle alıştığımız ve kısa yoldan ulaştığımız task manager'a artık görev çubuğuna sağ klik yaparak gidemiyoruz. En azından şimdilik Windows 11 ilk deneyimlerime göre öyle gözüküyor. Ancak yeni task manager'a ulaşmak sanıldığı gibi zor değil. Bunun için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

Görev çubuğuna sağ klik yapılır ve ayarlar seçilir ve açılan ekrana "task manage" yazılarak arama yapılır. Çıkan ilk sonuç bizi klasik task manager ekranına gönderecektir.

Windows 11 Task Manager

İkinci bir adım olarak task manager ekranına ulaşmak için Windows+X kısayolunu da kullanabilirsiniz.

14 Mayıs 2021 Cuma

Davinci Resolve - Yeri Değişen Bir Videoyu Tekrar Projeye Eklemek (Relink)

 Davinci Resolve ile bir video projesi üzerinde çalışıyorken kullanmış olduğunuz ses veya video dosyalarından bazılarının yerini kaynak dosyasının bulunduğu yerden alıp farklı bir konuma taşımanız gerekebilir. Herhangi bir nedenden ötürü yeri değiştirilen materyalleri projede kullanmaya devam etmeniz için dosyalarınızı programın içine tekrar eklemeniz ve linklerini güncellemeniz gerekiyor. 

Peki ama bu nasıl yapılır?

Aslında bunu yapmanın çok basit bir yolu var, medya havuzundan linkleri değiştirilmiş görselleri bulmak ve sağ klik yaptıktan sonra "source" ve "Relink" seçeneklerini kullanarak aynı dosyayı tekrar projenize dahil etmektir. Böylelikle çalışmanıza kaldığınız yerden devam edebilir ve herhangi bir kesintiye uğramadan projenizi sürdürebilirsiniz.

Davinci Resolve - Relink
Davinci Resolve

Davinci Resolve - Relink
Davinci Resolve - Relink


13 Mayıs 2021 Perşembe

Elon Musk Kripto Para Dünyasında "Mining'in" Geleceğini Değiştirebilir mi?

 Bugün attığı bir twit ile Bitcon borsalarında hızlı düşüşlere ve hareketliliğe neden olan Elon Musk, çevreci bir yaklaşımla elektrikli araç üretirken ve yer küreyi savunurken, bitcoin ile birlikte yaptığı iş birliğinin aslında kendi vizyonlarına uygun olmadığından şikayetçi ve bu durum onu rahatsız ediyor. Bunun nedeni de kripto madencilik sektöründe tüketilen aşırı enerji yani daha doğrusu elektrik diyebiliriz. Bir yandan çevreci bir araç geliştirip, diğer yandan da çevreci olmadığını düşündüğünüz bir dijital para ile birlikte iş birliği yapmanız sizin dünyaya olan hizmet anlayışınızı ve katkılarınızı biraz sarsabilir. En azından Elon amca böyle düşünüyor. Hatta atmış olduğu twitte dikkat ederseniz dijital paralarla ilgili "iyi fikir olduğunu ve geleceğine inandığını" ifade ediyor. Ancak dijital paraların çevreye olan etkisi onu rahatsız ediyor. Devamında da diğer kripto para birimlerine baktıklarını ve madencilik sektörünün daha sürdürülebilir enerji tüketimine geçtiğinde tekrar dijital paraları tekrar kullanmayı düşündüklerini ifade ediyor.

Peki ama sürdürülebilir enerji tüketimi madencilik sektöründe nasıl gerçekleşebilir?

İşte burada bir kaç aydır gündemimizde olan Chia koinlerinden ve chia madenciliğinden bahsedebiliriz. Daha doğrusu Elon Musk'ın görmek istediği, daha çevreci, daha az enerji tüketen bir kripto para ve madencilik yapısı. Bu zamana kadar ki madencilik işlemlerinde kullanılandan farklı olarak daha çevreci bir yaklaşımla ortaya çıkan ve ekran kartlarına kıyasla çok daha az enerji tüketerek "alan kanıtlı" hard diskler üzerinden gerçekleştirilen kripto para madenciliği Elon Musk'ın bahsettiği proje olabilir. Kim bilir belki de gelecekte Tesla'nın iş birliği yapacağı dijital para birimi Chia olabilir. 

10 Mayıs 2021 Pazartesi

Chia Madenciliği İçin Disk Sağlığı ve Yönetimi | HDD Healt Check

 Bu bir yatırım tavsiyesi değildir.

Son zamanlarda ülkemizde ve dünyada hızla popüleritesi artan CHIA madenciliği ve teknolojisi, beraberinde hard disk yönetimi ve sağlık kontrolü gibi konuları da gündeme getiriyor. Şöyle ki ekran kartı madenciliğine kıyasla daha az enerji tüketimi ve maliyetiyle farkını oluşturan chia üretimi bu sektöre girmek isteyen ve az bir bütçesi olan hemen hemen herkesin dikkatini çekmiş durumda.

Chia madenciliğinin popüler olmasındaki en büyük nedenlerden birisi yeni bir teknoloji ile ortaya çıkması yani ekran kartı yerine hard diskleri kullanarak farklı bir yöntem sunması. İkinci olarak hem daha çevreci hem de şu an getirisinin iyi olduğu yönünde bir algının oluşması.

Neden algı diyorum?

Çünkü henüz doğru düzgün bu işten para kazanan kimse yok gibi, herkes bir şekilde hard disk satın almaya çalışıyor, kendi sistemini ve çiftliğini kurmaya, çalıştırmaya gayret ediyor ancak karşılığında geçekten oluşan beklenti gibi bir getiri verecek mi şimdilik akıllarda bir soru. Neden böyle düşünüyorum biliyor musunuz? Bu işe yeni başlayan birisi biraz yatırım yaparak madenciliğe giriş yaptı diyelim ve şu anda XCH fiyatı coinmarketcap sitesi üzerinde 1000 dolar civarında gözükmekte. Yatırımcılar 1 adet XCH kazımı yapana kadar bu fiyatta bir düşüş gerçekleşir ve 0,000 bantlarına kadar chia değerinin düşme ihtimali var mı mesela ben bunu çok merak ediyorum. Piyasada 1 XCH fiyatını belirleyen şey tam olarak nedir ben anlamadım. Ancak bu yatırımcılar için tabii ki bir fırsat olabilir. Yakın zamanda iyice göreceğiz.

Neyse bu kısmı beni daha fazla ilgilendirmiyor, zaten pek anladığım işler değil. Asıl konumuza dönelim.

Hard disk ömürleri ne olacak ve disk sağlığını nasıl kontrol edeceğiz?


Bu iş için biçilmiş kaftan olan bir uygulama var, ve adı "Acronis Drive Monitor" Kesinlikle chia kazımıyla ilgilenen herkesin bilgisayarına yüklemesi ve aktif olarak kullanması gereken bir ücretsiz yazılım. Rahatlıkla Acronis'in kendi sitesinden indirip basit bir şekilde kurabiliyorsunuz. Kurulum tamamlandıktan sonra dilediğiniz zaman sağ alt köşedeki uygulama simgelerinden programı çalıştırarak veya ekranınızda açık bırakarak hangi diskinizin ne kadar ömrü kalmış % cinsinden görebiliyorsunuz, hangi diskinizde ne gibi sorunlar var detaylarıyla görebiliyorsunuz ve önceden önlem alabiliyorsunuz, disklerinizin sıcaklıklarını takip edebiliyorsunuz. Hangi disk ne kadar çalışma saatine sahip görebiliyorsunuz. Kısacası ömrü biten bir diski önceden bu program sayesinde görebilir ve değişim zamanını kendiniz dilediğiniz gibi planlayabilirsiniz. Acronis Drive Monitor uygulamasından bir görüntüyü burada paylaşıyorum. Disklerinizin sağlık kontrolünü yapmayı ve sık sık takip etmeyi ihmal etmeyiniz.



Acronis Drive Monitor
Acronis Drive Monitor

9 Mayıs 2021 Pazar

Chia Teknolojisi Geleceği Değiştirebilir mi?

 Kripto işlerinden pek anlamam, uzmanlık alanımda değil ancak Chia isminde bir coin ve geliştirdiği yeni bir teknoloji var. Bu platform ve teknoloji sayesinde ekran kartına gerek olmadan sabit sürücüler kullanılarak madencilik yapılabilir. Bu ise daha az elektrik tüketimi ve maliyetten tasarruf anlamına geliyor. Eğer kazanç anlamında ekran kartlarını kullanarak madencilik yapanlarla aynı seviyelerde getiri sağlar ve teknoloji çok fazla rağbet görürse yakın zamanda genel olarak ekran kartlarının fiyatlarında ciddi düşüş ve ikinci el ekran kartı piyasasında da büyük bir fırlamaya denk gelebiliriz. Tüm bunların yanı sıra muhtemelen sabit sürücülerin yani hdd'lerin fiyatlarında ise büyük bir artış yaşanabilir. Yani özetle ekran kartları ucuzlayacak ama hardi diskler pahalanacak gibi. Ne dersiniz? Bu iş tutar mı?

6 Mayıs 2021 Perşembe

FL Studio (FL Keys) Bilgisayar Klavyesi İle Piyano Çalmak

 FL Studio programı kullanarak beat yapmayla yada herhangi bir müzik üretimiyle ilgileniyorsanız bir noktada ses üretirken midi klavye kullanma ve buna benzer bir ürün alma ihtiyacı sizin de karşınıza çıkmış olabilir. FL studio'da yer alan bir özellikle çok kolay bir şekilde bilgisayar klavyenizi midi klavyeye dönüştürebilir ve örneğin Piano'yu rahatlıkla bilgisayar klavyenizle birlikte çalabilir hatta kendi parçanızı bile kaydedebilirsiniz. Bunun için FL studio uygulamasının üst menüsünde yer alan ve aşağıdaki resimde kırmızı ile belirttiğim butonu aktif etmeniz yeterli olacaktır. Burayı seçtikten sonra klavyeniz artık bir enstrümana dönüşmüş olacak. Şimdiden hayırlı olsun.

FL Studio


5 Mayıs 2021 Çarşamba

Davinci 17 İle Basit Ses Eşitleme

 Kask içi mikrofonla çekim yaparken kayıtlarımda sesin tek bir kanalda ağırlaştığını fark ettim. Bunu düzenlemek için birçok farklı yol olsa da ben Davinci 17 ile bunu kolaylıkla yapabildim. Sizin de işinize yarayabileceğini düşündüğüm için basit bir şekilde anlatmak istedim.

Ses kanalını eşitlemek için Mixer uygulaması üzerinden "Audio Pan" aracını kullanıyorum. Örneğin bu ekrandan Divergence ile oynayarak ve benim ses dosyamda özellikle 61-100 arasında bir değere getirerek bu sorunu çözebiliyorum. Ses daha çok merkeze ve her iki tarafa eşit gelmeye başlıyor. Sizde deneyerek en iyi sonucu alabilirsiniz. Umarım faydalı olur.

Davinci Audio Pan

Davinci Audio Pan


3 Mayıs 2021 Pazartesi

Render Aldığım Videoların Görüntüsü Neden Bulanıklaşıyor?

 Uzunca bir süredir Sony FDR-X3000 aksiyon kamerasını kullanıyorum, gerçekten 2-3 yıl olmasına rağmen aktif olarak kullanmış olmama rağmen olağanüstü bir ürün olduğunu ve hala ilk günkü gibi çalıştığını söylemeden edemeyeceğim. Sony gerçekten bu işi çok iyi yapıyorsun ve iyi ki bu kamerayı ürettin. Ancak gel gelelim benim yaşadığım ve özellikle havanın çok güneşli olmadığı ve hareketli çekimlerde karşılaştığım bir soruna. Şimdi detayı anlatmak için bir sonraki paragrafa geçmek istiyorum. Hadi geçelim.

Çekimleri yaptıktan sonra render aldığımda ortaya çıkan görüntü ilk çektiğim görüntülerin ham hali gibi kaliteli ve canlı olmuyor nedense. Bunu çözmek için atmadığım takla kalmadı ama render aldığım ve youtube'a aktardığım videolarım nedense kalite anlamında çok zayıf kalıyor. Resmen bulanıklaşma yaşıyorum. Bu durum üzücü ama bu sorun kamerayla ilgili değil. İşte asıl mesele de o, kullandığım program, render ayarlarım veya benim ekran kartım işlemcimle alakalı bir şey olmalı. Bir yerde hata yapıyorum. 

En son bugün son bir çabayla tekrar bir araştırma yaptığımda biraz daha çıktılarımı kalite anlamında korumaya yönelik bazı ayarları öğrendim. Öğrendim demem lazım çünkü bunları uygulamıyor ve bilmiyordum. Videoyu render ederken biraz daha makineyi ağırdan almak, işlemeyi yavaş yavaş yapmak işin sanırım püf noktalarından biri. Neyse şimdilik güncel render ayarlarımı buradan paylaşmak istiyorum. Davinci Resolve kullanarak kendi deneyimlerini ve bilgilerini de bu gönderimin altında paylaşabilirler çok sevinirim.

QuickTime H.264 formatında, 60 frame, Quality 30000 Kb/s seçenekleriyle çıktı alıyorum. Ayrıca gelişmiş seçenekler kısmından şu iki seçimde yapılabilir. "Force sizing to highest quality" ve "Force debayer to highest quality"

26 Nisan 2021 Pazartesi

Basit Sera Yöntemiyle Çiçek Tohumu Filizlendirmek

 Bugün youtube kanalımda paylaştığım videoda bir süredir topladığım ve biriktirdiğim çiçek tohumlarımı nasıl filizlendirmeye çalıştığımı ve başarılı olduğumu sizlerle paylaştım. Aslında bu "stretch" kullanımıyla elde edilen bir olay. Mesele burada tamamen stretch'de bitiyor. Türkçesi nedir bilemiyorum o yüzden bu şekilde bırakmak istiyorum mazur görün lütfen.

Tohumları ekmek için plastik bardaklar aldım ve içlerine çiçek toprağı koydum. Toprakları kimi bardağa az kimi bardağa da çok koydum ki karışık olsun. Filizler hemen çıktığında stretch tavana temas etmesin biraz uzama payları olsun istedim. Böylelikle filizleri toprağın üzerine bırakıp hafif karıştırmayı denedim, tamamen amacım tohumların toprak altına 1-2 cm inmesiydi. Sonra hafiften su bırakıp stretch ile hava almayacak şekilde sarmaladım ve bu şekilde gündüzleri güneş görebilecekleri bir yere bardaklarımı yerleştirdim. 

Aslında buradaki mantık tamamen bardağın içinde ılıman bir havayı muhafaza etmek ve içerideki su sebebiyle ısınan bardakta buharlaşma meydana gelip stretch tavanında kendiliğinden nemlenme ve damlama yöntemiyle sulama da gerçekleştirmektir. Nem bir şekilde tekrar suya dönüşüyor ve siz sadece tohumlarınızın filizlenmesini izliyorsunuz. Ben bu işlerden hiç anlamam ama uyguladığım bu yöntemin başarılı olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Kesinlikle uygun, hızlı ve basit bir yöntem. İzlemediyseniz videomun tamamını kanalımda bulabilirsiniz. Bol çiçekli günler :)

17 Nisan 2021 Cumartesi

X-treme Maxx 200 Zincir Dişli Seti Değişimi

 Bir süredir kullandığım motosikletin arka dişlisinin bittiğini fark ettim ve özellikle arka dişlinin aynısından bulmaya çalışıyordum. Genelde sorduğum motosikletçilerde arka dişli bulunmuyordu bu nedenle internet üzerinden orjinal arka dişliyi aldım. 50'lik arka dişliyle beraber gittiğim motorcuda zincir, ön dişli (16'lıktı 15'e indirdik) ve arka teker rulmanları değiştirildi. Rulmanlarla birlikte şöyle bir konu var: aslında ben 2 ay öncesine kadar yanlış hatırlamıyorsam arka rulmanları tekrar değiştirmiştim ve kısa sürede yine sıkıntı çıkardı. Sanırım nedeni motorumu arazide biraz zorlamam ve rulman olarak çok kaliteli bir ürün kullanmamamdı. Bu sefer biraz daha pahalı rulman alarak Japon markası ürünleri tercih ettik. Kabaca küsuratları atarak bana tüm bu bakım ve onarımlar ne kadara mal oldu şöyle buraya not bırakayım:

Arka dişli 100 lira.
Ön dişli, zincir, ön km gösterge ışıkları değişimi ve işçilikler: 180 lira.
Motosiklet zincir yağı tüp: 20 lira
Arka rulmanlar ve 4 adet dişli için yeni cıvata: 75 lira.

Hepsini toplarsak tüm işlemler 375 lira yani 400 lira gibi bir ücrete mal oldu diyebiliriz. 

Zincir ve dişlileri set halinde değiştirdiğim için biraz kafam rahat. Umarım sorunsuz ve kazasız bir şekilde uzun süre kullanabilirim.

14 Nisan 2021 Çarşamba

Yeni İnternet Aldım - Hadi Hayırlı Olsun

 Tam 2 yıllık Turkcell superbox maceramdan sonra taahhütün bitmesiyle birlikte bende farklı bir internet arayışı içerisine geçtim. Aslında superbox sınırsız paketten çok memnundum ama fiyatı çok yüksek geldiği için artık farklı bir çözüm bulmam gerekiyordu. Bir çok internet servis sağlayıcısıyla görüşsem de alt yapımın yetersiz olması ve düşük bağlantı hızlarıyla karşılaşmamdan dolayı yine tercihimi mobil internet hizmetlerinde buldum ve Vodafone'un Redbox sınırsız paketini alarak internet serüvenimi sürdürmeye karar verdim. Tabi 15 Mbps hızı olan paketi aldığım için biraz içim buruk, çünkü daha önce superbox'ta 250 Mbps download'ları ve 40-50 Mbps upload'ları görebildiğim için şimdi bir nevi yavaş internete geçmiş gibi oluyorum. Yine de çekim gücü ve upload'ı yeterli gibi. Şimdilik 6-7 civarlarında bir yükleme hızı alabiliyorum ve buda sabit olduğu sürece benim işimi görecektir. Bir iki gündür test ediyorum, aralarda hız çok düşüyor muhtemelen hatların kullanımına bağlı olarak. Bakalım nasıl yapacağız, nasıl yürüteceğiz bilemedim. 2 yıl boyunca şimdilik beraber gibiyiz. Zamanla bu değişime alışacağım. Hadi hayırlı olsun bakalım.

6 Mart 2021 Cumartesi

İnstagram Seni Seviyorum

 Bir süredir instagram platformunda açmış olduğum hesapları yavaş yavaş büyütmeye ve kendime özel bir proje sayfası gibi kullanmaya çalışıyorum. Bu nasıl oluyor biraz bahsedeyim aslında daha iyi anlaşılması için: Örneğin doğa ve manzara fotoğrafları paylaştığım bir hesabım var, burada gerçekten manzara fotoğrafları paylaşıyorun, mesela motosiklet fotoğrafları paylaştığım bir sayfam var motorumla ilgili görselleri paylaşıyorum. Bunun gibi sayfalar aslında kendi arşivim gibi, bir yerde derli toplu fotoğraflar stoklamış oluyorum ve sayfayı yükseltmek gibi bir derdim yok, gerektiğinde sadece konum ve bir tane etiket ekleyerek paylaşımlarımı yapıyorum. Takipçi kendiliğinden geliyorsa geliyor hepsi bu kadar. Birtane de güzel bir proje için yeni bir hesap oluşturdum onu da nasip olursa ilerleyen zamanlarda buradan da duyurabilirim. İnstagram güzel yaaa :))

Bozulan Şeyler Üzerine

 Her şey bozuluyor, kullandığım, satın aldığım ve özellikle teknolojik olan ürünlerimin hepsi inceden inceye fire veriyor. Şöyle aklımdakilerle hemen başlayayım ve neler bozuluyormuş bir bakalım. Kullandığım ve henüz bir yılını bile doldurmayan mekanik klavyemin Ü ve Space yani boşluk tuşlarının ışıkları kendiliğinden bozuldu. Kullandığım softbox ışık kutumun sigortası yandı ve aktif çalışan bir lambam patladı. Kullandığım tıraş makinemin pili bozuldu ve tam dolu halde bir kere bile tıraş olamadan şarjı bitiyor. Kullandığım oyuncu kulaklığımın padleri iflas etti, her yeri soyuldu ve süngerleri dışarı çıktı. Kullandığım motokletin arka dişlileri bitmeye başladı ve set halinde değişmeli. Ayakkabılarım eskidi. Birde motosikletin arka lastiği iyice bitmeye başladı. Hmmm tüm bu ve yazmayı atladığım şeyler sırayla ve üst üste gelince biraz keyfiniz kaçıyor ama hayat bu her şey eskir, önemli olan mücade etmek ve yenilenmek. Mesela softbox için yeni bir sigorta alıp değişimini yaptım bile. Hmm tıraş makinesi için yetkili bir servis buldum. Motosikletim içinde yeni bir dişli zincir seti satın aldım, gelmesini bekliyorum. Neyse bu yazımızda böyle olsun, eskiyen şeyler ve yenilenme çabamız.

4 Mart 2021 Perşembe

Motor Dişli Seti Değişimim Yaklaştı

 Aslında bir motorda dişli-zincir seti ne zaman değişir ve değişiminin geldiğini nasıl anlarız bilmiyordum. Yalnız bir süredir takip ettiğim bölgeydi ve herhangi bir kaza ya da olumsuz bir durum yaşamadan bu değişikliği de yaptırmak istiyordum. Dişli gözle görülür bir şekilde bitmese bile zaten ortalama zincir ve dişlinin ömrü kullandığım motor için yaklaşık 20 bin km olduğu biliniyor. Benim kullandığım motosiklette şuan 18 bin km'de ve aslında ben yavaş yavaş dişli zincir setini değiştirsem hiçte fena olmayacak. Dişlilerin bittiği de uçlarındaki düzlüklerin kaybolması, sivrilmesi ve yavaş yavaş kırılmaya başlamasıyla belli oluyormuş. Daha doğrusu dişlerin ucu erimeye başladığı için zincirlerin arasına girmekte ve zinciri çevirmekte zorlanıyor ve taşıma işlemi güçleşiyor ya da atlamalar yaşanıyor. Bu nedenle dişli zincir seti araştırıyorum ve önümüzdeki hafta set olarak değiştirmeyi düşünüyorum. Bu arada şuanki dişlinin fotoğrafını ekliyorum uçlara dikkatle bakın.

Xtreme Max Dişli


25 Şubat 2021 Perşembe

Merhaba Çocukluğum :))

Su Halkası Oyunu

Bu oyuncağı bilmeyeniniz var mı, yada oynamayanınız? Ben çocukken bu tüm halkaları çubuklara doldurmayı başarmıştım. Şimdi aynı başarıyı tekrar gösterme zamanı. Ne kadar güzel, sade ve basit bir oyuncak değil mi aslında? Özlediğimiz günler belkide. Bu oyuncağı bir mağazada gördüm ve hemen zıplayıp aldım. Hadi oyun zamanı.