27 Şubat 2024 Salı

FortiClient'ı Sudo Yetkileri ile Kaldırma

  1. sudo rm -rf /Applications/FortiClient.app

Çeşitli Yöntemlerle Bilgisayarın Seri Numarasını Öğrenme?

 Windows cmd ile:

wmic bios get serialnumber

Linux bash ile:

sudo dmidecode -s system-serial-number

Macbook Terminal:

system_profiler SPHardwareDataType | awk '/Serial/ {print $4}'

8 Eylül 2023 Cuma

Tree Size ve HDD Disk Sentiel

 Bu iki uygulamayla yeni tanıştım, normalde eskiden sabit disklerin sağlığını kontrol etmek için Acronis Drive Monitor uygulamasını kullanırdık. Ancak SSD disklerin sağlık raporunu göstermeyebiliyor, bu durumda HDD Disk Sentinel uygulaması detaylı rapor verebiliyor. Birde bilgisayardaki hangi dizinin altında hangi klasör ne kadar yer kaplıyor kapasite ölçmek ve ağaç yapısında analiz çıkartmak için Tree Size uygulaması çok işime yaradı. Örneğin help desk uygulamalarında disk kapasitesi dolmuş bir kullanıcının dataları hızlı bir şekilde analiz edilebiliyor ve böylece fazla yer kaplayan dizinler hızlıca ortaya çıkartılıp kontroller sağlanabiliyor. Bazen unutulmuş ve yüksek kapasiteli arşiv dosyaları, gereksiz ve kullanılmayan klasörler ortaya çıkıyor ve bu dizinler kullanıcının onayı ile birlikte silinerek veya başka bir yere yedek alınarak disk üzerinde alan kazanılmış oluyor.

27 Ağustos 2023 Pazar

HomeBrew Path Hatası Çözümü ve Macbook'a Ubuntu Kurmanın En Kolay Yolu

Ubuntu için multipass ve paket yönetimi içinde bilgisayarıma homebrew kurmaya çalışırken path hatasıyla karşılaştım. Bu hata aslında homebrew'in kurulduğunu ancak PATH ayarlarının yapılmadığını söylüyordu. Aldığım hatanın tam olarak metni ve ekran görüntüsü aşağıdaki gibi:


Warning: /opt/homebrew/bin is not in your PATH.
Instructions on how to configure your shell for Homebrew can be found in the 'Next steps' section below. ==> Installation successful!

Dolayısı ile macbook terminal üzerinde brew --version komutunu çalıştırdığımda yanıt alamıyordum. PATH ayarlarının yapılandırılması gerekiyordu.

Homebrew'i ilk kurarken kullandığım komutu unutmadan buraya ekleyeyim, zaten kendi web sitelerinde var ama blogda da dursun fena olmaz arkadaşlar.

$/bin/bash -c "$(curl -fsSL https://raw.githubusercontent.com/Homebrew/install/HEAD/install.sh)"

PATH ayarlarını yapmak için kullandığım adımlar sırasıyla aşağıdaki gibidir:


İlk olarak zshrc dosyası oluşturulur, terminali kullanarak bu adımlara devam ediyoruz:
$touch ~/.zshrc

Ardından dosyayı düzenlemek için code veya bir metin editörüyle içerisine giriyoruz, ben nano kullanarak yapmayı tercih ettim:
$nano ~/.zshrc

Ardından içerisine aşağıdaki bilgileri ekleyip kaydederek çıkıyoruz, macte kaydetmek için Control+X ve YES kombinasyonunu kullanmanız gerekiyor:
$export PATH="/opt/homebrew/bin:$PATH"

son olarak yaptığımız değişiklikleri yüklemek için bu komutu çalıştırıyoruz:
$source ~/.zshrc

Artık path işlemi gerçekleşmiş olmalı ve terminale aşağıdaki komutu girerek homebrew yüklü sürümümüzü gözlemleyebilir ve bash komutlarını direkt terminalde kullanabiliriz:
$brew --version







Artık terminale bash komutu yazıp enter yaptıktan sonra kabuk arayüzüne geçerek diğer kurulumlarıma geçebilirim. Bu aşamadan önce multipass uygulamasını da ubuntu sitesinden indirip kurdum ve devamında bash üzerinde çalıştırdığım diğer komutları aşağıda listeliyorum:

$brew install qemu
$multipass help

Bu ekran lazım olabilir dursun burada:



$multipass version
$multipass launch -c 2 -m 2GB -d 30GB









Müthiş, harika bir kolaylık. Tek bir komutla ubuntu makinesi açıyorsunuz resmen. Virtualbox'la vs. dakikalarca uğraşmanıza gerek yok. Tek bir komut ve ubuntu elimin altında. Artık bundan sonrası RDP ile veya SSH ile veya canımız nasıl istiyorsa bağlanıp istediğimiz gibi ubuntuyu kullanmak kalıyor geriye.

Bu arada cihazlardan birini silmeyi denedim, bu komutu kullandım:
$multipass delete primary
Silme işleminin kalıcı olarak gerçekleşmesi için ek olarak buradaki komut çalıştırılır:
$multipass purge

instance ile ilgili bilgi almak için:
$multipass info unruffled-ghoul

Ve artık $multipass shell unruffled-ghoul komutunu yazarak kabuk üzerinden direkt ubuntunun shell ekranına salileser içerisinde geçiş yapabiliyoruz, hıza bakın bu inanılmaz bir şey değil mi?



$cat /etc/lsb-release
$sudo apt update
$sudo apt install neofetch
$neofetch

Eğer masaüstü ubuntu deneyimine geçmek istersek bu komut ile desktop özelliğini aktifleştirebiliyoruz, yani yükleme yapabiliyoruz.

$sudo apt install ubuntu-desktop xrdp 
$sudo passwd ubuntu
$ip a

Geriye ssh ile veya direkt multipass uygulaması kısayolu üzerinden shell linki ile tek tıklamayla sunucuya erişmeye veya RDP yaparak cihaza erişmeye kalıyor. Hepsi bu kadar.

15 Temmuz 2023 Cumartesi

Javascript Geliyorum Bekle :)

Linkedin üzerinden Javascript eğitimine başladım. Birazda front-end tarafını merak ettiğim ve güncel teknolojileri öğrenmek istediğim için bakmak istiyorum aslında. Şimdilik ortamımdaki yazılım araç gereçlerini hazırladım ve çalışma dosyalarını bilgisayarıma yükledim. Bazı uygulamalar ve yaptığım kurulumlar aşağıdaki gibi:

Visual Studio Code Editor
Live Server
Prettier
ESLint
Node.js
Visual Studio Code Console - npm install
Visual Studio Code Settings - Editor: Format On Save (Aktif)

7 Temmuz 2023 Cuma

THREADİNE BANDIM! Video Transcript - Threads'e Neden Geçtim? | Threads Twitter'ı Geçer mi?

 Elon Musk vs. Mark Zuckerberg arasında gerçekleşmesini beklediğimiz kafes dövüşü gündemdeki sıcaklığını korurken Zuckerberg hızlı bir çıkış yaptı ve Twitter’a büyük rakip veya tahtını elinden alabilecek olan Threads’i piyasaya sürdü ve bu, Elon Musk’ın Twitter’ı satın aldığından beri karşılaştığı en büyük tehdit.

Threads çıktığı ilk günden itibaren büyük bir kitle tarafından kullanılmaya başlandı bile. Uygulamaların 1 milyon kullanıcıya ulaşma süreleri incelendiğinde Netflix 3,5 yıl, Twitter 2 yıl , Facebook 10 ay, Spotify 5 ay, Instagram 2,5 ay, ChatGPT 5 gün ve Threads ise bu sayıya sadece 7 saatte ulaşmış durumda. Adeta bir dünya rekoru gibi.

Her ne kadar Threads Twitter’a rakip olarak gözüksede henüz platformun kendi karakteri tam olarak belli değil ve bunu birazda zamanla anlayabileceğiz. Şuanlık temiz, herkesin içerik paylaşmak istediği, özgürce yazabildiği, kullanımı kolay ve keyifli bir ortam gibi duruyor. Bende şahsen Twitter’a ilk çıktığından beri alışamamış ve orayı fazla politik bir ortam olarak gördüğüm için aktif olarak Twitter kullanamamıştım. Ancak nedendir bilmiyorum Threads açıldığında hemen bu mecraya transfer oldum. Bakalım birde burayı görelim.

Platformların kullanıcı kitlesi ve kendi özel karakterleri benim hep dikkatimi çekmiştir. Twitter biraz daha haberlerin ve siyasi yorumların paylaşıldığı, herkesin konuştuğu andan itibaren politik olduğu bir mecra iken, Linkedin tamamen kurumsal iletişim, Facebook biraz daha sosyal, aile ve arkadaşlar, Instagram biraz daha renkli bir dünya, görsel içerikler ve yaşam stilleri, Whatsapp birebir iletişim, Discord sesli ve görüntülü konuşma ve topluluk oluşturma ve Tiktok yine aynı şekilde yayıncılık ve içerik üretimi gibi alanlarda benzersiz kitle ve karakterlere sahip platformlar.

Peki ama Threads’de bu durum ne olacak? İşte zamanla göreceğiz. Threads paylaşımı başına karakter limiti 500 ve video uzunluğu 5dk olan içerikler paylaşmanıza olanak sunuyor, Instagram hesabınızla giriş yapabiliyorsunuz. Threads güvenlik önceliklendirilerek dizayn edilmiş durumda. Trol hesapları rapor edebilir ve bloklayabilirsiniz.

Instagram topluluk kuralları burada da geçerli olacak. ve şimdilik platformda reklam yayınlama özelliği bulunmuyor ancak 1 milyar kullanıcıyı geçtiklerinde reklam özellikleri de muhtemelen eklenmiş olacak.

Threads kendi karakterini oluşturmayı sürdürürken iki gündür kim ne paylaşıyor diye de platforma bakmadan ve akışı okumadan duramıyorum. "Instagram’da şu kadar takipçim vardı ama burada bu kadarı beni takip etti" diyerek yakınanlarımı dersiniz, Twitter’ı savunanları mı, "neden Threads hesabımı silmeye çalışırken Instagram’ı da silmek zorunda kalıyorum" diyenleri mi?

Her neyse Threads üzerinde gördüğüm ilginç bir iki haber var. Uygulama çıkalı 2 gün olmasına rağmen Threads üzerinden tanışıp evlenen bir çift bile varmış. Aman Allah’ım, bu ne hız.

Birde Adana da çekilen bir görüntüyle karşılaştım. Su kanalının kenarında duran bir genç yoldan geçen arabalara ayağıyla su sıçratıyor ve sinirlenip aracıyla geri gelenler olduğunda suya atlayıp kaçıyormuş. :)

Neyse biz Threads’i konuşurken dün yani 6 Temmuz Dünya sıcaklık rekoru kırılmış ve bugün birde vergi zamlarıyla dünyaya uyandık. Söyleyecek söz yok, en iyisi Threads kullanalım gitsin, ben şimdilik burayı sevdim gibi. Siz ne düşünüyorsunuz, Twitter için winter is coming mi?

Twitter’ın gerçekten politik bir yer olduğunu sanırım birtek ben farketmemişim, genel olarak bundan şikayetçi olan bir kitle vardı zaten hep. Örneğin Baturay Özdemir’de Threads’te paylaştığı bir yazıda yeni mecrada haber sayfası takip etmeyeceğini belirtmiş. Güzelde bir yöntem, sanırım ben de bunu yapmayı deneyeceğim. Burasının biraz daha temiz ve özgür kalması dileğiyle diyelim. Sizin Threads’teki ilk paylaşımınız neydi? Yorumlara bekliyorum.

4 Temmuz 2023 Salı

10 Days in Istanbul VLOG Video Transcript

 Yeni ismiyle Art İstanbul Feshaneyi açıldığının ikinci günü ziyaret etme fırsatım oldu. İlk sergi ise Ortadan Başlamak sanat severlerin ziyaretlerini bekliyor Feshane yeni tasarımıyla girişi ücretsiz, içerisinde bienal alanı, geçici sergi salonları mağaza, konferans salonu, İBB'ye bağlı kütüphane, kafeterya ve dinlenme alanları gibi çeşitli bölümlerden oluşuyor. İlk sergiden ve Feshane'nin yeni tasarımından çektiğim kısa görüntülerle videomuzu devam edebiliriz.

Salon sporuna karşı son zamanlarda olan fikrim iyice değişti, bu nedenle salona gitmiyorum. Alternatif yöntemleri ve teknikleri denemekse hoşuma gidiyor. Çünkü spor yapmamın asıl amacı sağlıklı bir vücut elde etmek, kalori yakmak ve biraz sıkılaşmaksa bunları ağırlık aletleri olmadan da yapabilmeliyim. Yapmak istediğim biraz sıkılaşmak ve kalori yakmak. Hepsi bu.

2022 yılında hizmete açılan füniküler hattı, Rumeli Hisarüstü bölgesiyle boğaz sahilindeki aşiyan parkını birbirine bağlıyor. Asansörle zemin katına çıktığınız anda kendinizi saniyeler içerisinde boğaz sahilinde bulabilirsiniz. Bu nedenle Aşiyan füniküler hattı çok değerli ve güzel.

Sabancı müzesinde video çekimine müsaade edilmediği için görüntü kaydedemedim. Ancak flaş kapalı olması durumunda fotoğraf çekimine izin veriliyordu. Bu bölümde hoşuma giden bazı eserlerin fotoğraflarını sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Sabancı müzesinin köşk ve müze kısmı birde süreli sergi alanı olmak üzere iki bölümü bulunuyor. Birbirinden değerli eserleri burayı ziyaret ederek görebilirsiniz. Ayrıca müzenin teras kısmından da güzel bir boğaz manzarası sizi bekliyor olacak.

Dönüşte farklılık olması açısından bize çok yakın konumdaki Emirgan iskelesinden vapura bindik. Şehir hatları vapurlarını kullanarak adeta bir boğaz turu yapmış olduk. Gerçekten boğazda vapurla seyretmek çok keyifli. Yolculuğumuza başladıktan sonra ilk önce Fatih Sultan Mehmet köprüsünün altından geçtik, Ortaköy, Beşiktaş gibi duraklara uğradıktan sonra Eminönü'ne ulaştık. Vapurdan çektiğim görüntülerle sizleri baş başa bırakmak istiyorum.

Bugünkü ilk gezi noktamız Topkapı'da yer alan Panorama 1453 Tarih Müzesi oldu. Girişte Fatih Sultan Mehmed'in yaşamının son dönemini yansıtan ve en gerçekçi portrelerinden biri olarak kabul edilen bronz madalyon bizi karşıladı. Müzeye yeni kazandırılan ve yakın zamanda İstanbul'a getirilen madalyon 1475 yılında davet üzerine İstanbul'a gelen İtalyan ressam Costanzo da Ferrara tarafından üretilmiştir. İstanbul'un fethinin panoramik bir çalışmayla sergilendiği bölümdeyse bizi sürpriz bir şekilde dijital gösteri karşılıyor. Şimdi müzedeki görüntülerle sizleri baş başa bırakmak istiyorum.

Bugünkü gezi rotamızda İstanbul kara surlarını haliçten başlayarak Yedikule hisarına kadar yürümek oluşturuyor. Yürüyüşe Ayvansaray'dan itibaren başlıyoruz ve surların iç kısmından bazen mahallerden geçerek bazen de surların hemen yanında yürüyerek ilerliyoruz. Rotamız üzerinde bizi karşılayan Tekfur sarayına uğradıktan ve müze gezimizi tamamladıktan sonra yolculuğumuza devam ettik. Tekfur sarayı Bizans imparatorlarının 12.yüzyıldan itibaren kullandıkları bir imparatorluk sarayı olarak biliyor. Şuan içerisinde çini üretim fırınları ve çeşitli dönemlere ait tarihi kalıntılar sergileniyor. Yedikule hisarı müzesine ulaştığımızda ise biraz yorulmuş oluyoruz ancak bu çılgın projeyi de tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşayarak kule ve zindanları gezmeye başlıyoruz. Şimdi ise görüntülerle sizi baş başa bırakmak istiyorum. 

İstanbul kara surlarını yürümek bizim için bir hayli yorucu oldu. Ancak bu surların zorda olsa tamamını yürümekte bizim için benzersiz bir deneyime dönüştü. Gün sonunda yorgunduk ama eve mutlu bir şekilde döndük. Rotayla ilgili birkaç öneride bulunmak istiyorum, yol boyunca sur içinden yürürken bazı bölgelerin çok bakımsız veya terkedilmiş olduğunu görebiliyorsunuz. Hatta kendinizi güvende hissetmediğiniz yerler olabiliyor, çok fazla tenhalaşan ve etrafta davranışları ile sizi tedirgin edebilecek insanlar olabiliyor. Özellikle Topkapı bölgesine dikkat etmeli ve bu güzergahı yürürken en az 2 veya 3 kişi yola çıkmanızı tavsiye ediyorum. 

Bugünse kendimize biraz mola vermeye ve havuz başında bir gün geçirmeye karar veriyoruz. Dinlenmeye odaklı ve biraz yüzerek, güneşlenerek keyif yapabileceğimiz bir gün geçirdik. Havuzda elbette video çekemedim ancak bu alana geçen sene Karadeniz'de çektiğim ve tamamını yayınlamadığım bir videomdan kısa kesitler koymak istedim. Karadeniz'e olan özlemimiz İstanbul videomuzun içinde de bizi yalnız bırakmıyor.

Karadeniz bizim için çok farklıdır, memlekettir. Ana baba toprağıdır, çocukluğumuzun geçtiği yerler ve hep özlem duyduğumuz, kalbimizin attığı yerdir. Karadeniz'in berrak sularında yüzmek ise, doğanın eşsiz güzelliklerini keşfetmek için adeta bir davettir. Göz alıcı mavi tonlarıyla dans eden dalgalar, serinliği ve canlılığıyla ruhumuza tazelik verir. Karadeniz'in derinliklerinde kaybolmak, doğanın kucağında huzur bulmak demektir. Her adımda hissedilen bize göre tatlımsı ama  tuzlu koku ve rüzgarın hafif esintisiyle yüzmek adeta mükemmel bir sahnedir. Karadeniz'in sıcakkanlı insanlarıyla bir arada yüzmenin keyfi ise eşsizdir. Karadeniz'in büyüleyici sularında yüzerek, hem bedenimizi hem de ruhumuzu özgürleştirir, benzersiz bir deneyim yaşarız.

Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak kurulan İstanbul Modern, Boğaz kenarına inşa edilen 4 nolu Antrepo binasında 2004 yılında kapılarını açtı. Eski yapıyla aynı konumda olan yeni müze binası Renzo Piano Building Workshop imzasını taşıyor.

İstanbul Modern’in yeni binasının önünde yer alan ve eskiden kamuya kapalı gezinti alanı, bulunduğu benzersiz konumla ziyaretçilerin Anadolu yakası, Adalar ve Tarihi Yarımada’yı gözlemlemesine olanak tanıyor. Hemen yanındaki Boğaziçi’nin ışıltılı sularından ve ışık yansımalarından ilhamla tasarlanan müze binası, şeffaf zemin kat tasarımıyla, bu kendine özgü alanın niteliklerinden yola çıkarak deniz kıyısıyla Tophane Parkı arasındaki ilişkiyi güçlendiriyor. Normalde müzede fotoğraf ve video çekimine müsaade edilmiyor ancak Perşembe günü herkes telefonla ve fotoğraf makinesiyle dileği gibi çekim yapabiliyordu. Bende sanatçılarımızın anlayışlarına sığınarak çektiğim birkaç eseri videomda paylaşmak istiyorum. Modern İstanbul'u en yakın zamanda ziyaret etmeyi unutmayın.

8.gün biraz dinlenerek bisiklete ara verdiğim ve az yürüdüğüm bir gün oluyor. 7 gündür aktif olarak hem bisiklet hem de dışarıda yürüyüş yapıyorum ve bir hayli yorulduğumu hissetmeye başladım. Bu nedenle biraz ara vermekte yarar var. Fatih ve Deniz'le birlikte yeni açılan Modern İstanbul'u gezmeye gidiyoruz. Yarınsa yürüme rekoru kıracağımız bir gün olacak, bu nedenle bisiklet yarın da olmayacak çünkü fazlasıyla dışarıda yürüyüş yapacağımız bir rota bizi bekliyor.