Film Yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Film Yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ağustos 2020 Perşembe

Fazlalıklardan Kurtulma Fikri | Minimalizm Belgeseli Hakkında

 Dün izlediğim ve beni bir hayli etkileyen Netflix belgeselinden kısaca bahsetmek istiyorum. Aslında blogumda film özetlerini paylaştığım ve puanladığım bir seri daha önce oluşturmaya çalışmıştım ancak devamını getirememiştim. Neyse biz onlara bakmayalım ve fırsat bulmuşken şimdi ve hemen dün akşam izlediğim olağanüstü belgeselden bir şeyler mırıldanalım.

Belgeselin adı "Minimalizm", daha çok hayatınızdaki karmaşadan kurtulmanız için, fazla eşyalardan, sürekli satın alma hastalığından ve "eşya ile yaşama" veya "eşya için yaşama" gibi konuları size hatırlatıp beyin fırtınasına sebep olarak bir hayli enteresan ama bana göre de güzel bir belgesel. Bu belgesel adından aynı zamanda yazılmış bir kitapta var. "Joshua Fields Millburn" tarafından kaleme alınmış kitabın Türkçe çevirisi de yayımlanmış.

Hayatta öyle bir koşuşturmaca ve öyle bir temponun içine giriyoruz ki bazen yaşamayı unutuyoruz. Sürekli daha iyisini satın alıyoruz ve hemen yeni bir satın alma isteğiyle yanıp kavruluyoruz, hızla değişen moda sektörü ile dolabımızda ki kıyafetlerimizden nefret ediyoruz ve hemen daha yenilerini almak istiyoruz. Sürekli almaya, tüketmeye ve kullanmadan o eşyadan sıkılmaya yönelik bir döngü içerisinde işe gidip gelen insanlar haline geldiğimizi bu belgeselde rahatlıkla düşünebilirsiniz.

Aslında buna benzer bir iki kitapta okumuştum, biri Begüm Basoglu ve Ege Erim tarafından kaleme alınan "SADE" isimli bir kitaptı ve diğeri de Marie Kondo tarafından kaleme alınan "Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle Topla Rahatla" isimli kitaptı. Bu kitaplarda da temel felsefe kullanmadığın eşyalardan kurtulmayı, basit ve sade yaşamayı, ihtiyacın olmayan bir eşyayı gereksiz yere satın almamayı gibi hayatınızı kolaylaştırıp zihninizi rahatlatacak birtakım metotlardan bahsediyordu. Eğer okumak isterseniz bu kitapları da incelemenizi öneririm. Daha sadece, basit, yalın, az eşyalı bir hayat dilerim... :)

11 Mart 2018 Pazar

Ailecek Şaşkınız Filmini İzledim

Yönetmen koltuğunda Selçuk Aydemir’in yer aldığı ve oyuncular arasında Ahmet Kural, Murat Cemcir, Saadet Işıl Aksoy ve Cengiz Bozkurt gibi tanınmış simaların bulunduğu bir yerli komedi filmi. Benim için son zamanlarda izlediğim en komik filmlerden birisi oldu diyebilirim. Ahmet Kural ve Murat Cemcir bildiğiniz gibi izleyiciler tarafından çok sevilen bir ikili, fakat özellikle Jet Sosyete dizisindeki başarılı oyunculuğuyla adından söz ettiren Cengiz Bozkurt’ta bu ikilinin yanında yer alınca ortaya çok komik bir başarılı film çıkmış diyebilirim.

Çekimleri Bursa’da yapılan Ailecek Şaşkınız filminde zengin bir iş adamının oğlu olan Ferhat’ın çocukluk arkadaşıyla birlikte şirketi yönetirken yaşadıkları macerayı izliyorsunuz. Ferhat’ın babası emekli olmuştur ve görevi oğlu devralmıştır fakat Ferhat çok fazlasıyla iş kolik ve çalışanlarına pek de merhametli davranmamaktadır. Bu sırada büyük bir ihaleye girmek için arkadaşıyla birlikte aylarca yaptıkları hazırlıklar sürerken şirketin gizli bilgilerini çalmak için rakip firmanın tuzaklarına maruz kalırlar. Burada soruşturmalar sırasında kendilerine yardımcı olan komiser Elif’e aşık olan Ferhat’ın değişim süreci başlamıştır. Yavaş yavaş iş kolik olmaktan uzaklaşıp merhametli bir kişi olmaya doğru yol alır. Örneğin çalışanlarına içme suyunu artık ücretsiz olarak ikram etmeye başlar, çünkü daha öncesinde içme suyu hizmeti şirkette yoktur ve kendisi de içme suyunu masasının altında sakladığı bidon ile tüketir.

21 Ocak 2018 Pazar

Aramızdaki Sözler Film Özeti 2018

Aramızdaki Sözler Filmi

Ben Bass ve Alex Martin yabancı iki yolcudur. Birisi düğününe yetişmek üzere acil olarak uçmaya çalışan bir kadın, diğeri ise hastasına yetişmeye çalışan bir beyin cerrahı. Fakat her ikisi de büyük hava yolu şirketlerinin uçaklarıyla uçamazlar ve yetişmek için küçük bir uçak kiralayıp bir pilotla birlikte yolculuğa başlarla. Yolculuk sırasında pilot kalp krizi geçirerek uçak karla kaplı dağların ortasında bir yere çakılır ve pilot burada hayatını kaybeder. Ucu bucağı belli olmayan, yüksek dağlarda günlerce bir köpekle birlikte birbirine yabancı bu iki kişi hayatta kalmaya çalışırlar. Ne yazık ki kendilerini bir türlü bulamayan ve göremeyen yüksekten geçiş yapan uçaklar onları iyice umutsuzluğa götürür. En sonunda karar verip enkaz bölgesinden uzaklaşmaya ve kar üzerinde yürüyerek sığınabilecekleri bir yer aramaya çalışırlar, soğuk karda, kurtların ve yabani hayvanların ortasında, ekipmansız ve gıdasız hayatta kalmaya çalışırlar. Birbirlerine güvenmek zorunda olan ve birbirine muhtaç olan bu kişiler zorlu mücadeleler neticesinde kurtulur ve hayata geri dönerler. Artık onlar normal hayatta da birbirlerini görmek ister ve aralarında bir aşk başlar.

21 Temmuz 2017 Cuma

John Wick 2 | İşte Film Dediğin Böyle Olmalı!

john wick 2

John Wick serisinin ilk filmi gösterime girdiğinde bu filmden çok etkilenmiştim. Eğer serinin ilk filmini izlediyseniz ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. John Wick yep yeni bir süper kahraman gibi bir şey. Yeni bir idol, yeni bir akım yada yeni bir tarz gibi bir şey. Yani kendisine has özellikleri, kendisine özgü hareketleri, kurgusu olan bir karakterden bahsediyorum. İşte bu yüzden film insanı çok etkiliyor. İlk filmde köpeğini öldürdükleri için rus mafyasını komple kurşuna dizen bir karakterden bahsediyoruz. Wick, filmde bir tetikçiyi canlandırıyor, çok usta ve profesyonelin de üstünde yeteneklere sahip bir avcı diyebiliriz. Fakat özel hayatına, elinde kalmış değerli şeylerine zarar verildiğinde bunun intikamını çok ağır bir şekilde alıyor. Serinin ikinci filminde de evini bombalıyorlar ve onu iş yapmaya zorluyorlar, John Wick ise yapılan bu saldırının karşılığını çok ağır bir şekilde ödetip harika bir şölen izlettiriyor. Filmde benim en çok etkilendiğim ise John Wick'in silah kullanma yeteneği ve çatışırken ki hareketleri. Gerçekten çok harika ve etkileyici hareketler sergiliyor.

25 Haziran 2017 Pazar

Savaş Vadisi - (Hacksaw Ridge) - 2016

Savaş Vadisi

İzlediğim en kaliteli savaş filmlerinden biri. Filmde Amerikalı savaş doktoru Desmond Doss'ın hikayesi anlatılıyor. Desmond, vicdani retçi bir doktor ve savaş zamanında kardeşi gibi oda askerliğini yapmak istiyor ve askere yazılıyor. Askere başvururken de silah kullanmak istemediğini ve sıhhiye olarak görev yapmak istediğini bildiriyor. Ancak gerek eğitimlerde gerekse komutanları ve arkadaşları tarafından silah eğitimlerini alması yönünde zorlanıyor, hatta dayak diyor, dışlanıyor, evine gönderilmesi için her türlü oyun üzerine oynanıyor. Fakat o bir şekilde başarıyor ve cesaretini savaş meydanında herkese ispat ediyor. Filmde de göreceğiniz gibi yaralıları kurtarmak için tek başına inanılmaz bir mücadele veriyor. Filmin özellikle ikinci yarısındaki savaş sahneleri hem duygu açısından hemde savaş kurgusu ve senaryosu bakımından çok kaliteli diyebilirim. Filmi büyük bir keyif ve ilgiyle izledim. Bu arada Desmond, Amerika'da şeref madalyası alan ilk vicdani retçi olarak da tarihe geçmiş birisi.

19 Mart 2016 Cumartesi

5. Dalga Filmi Hakkında

Film

Bilim kurgu dalında fena sayılmayacak bir film diyebilirim. Filmin içeriğinde bir klasik gibi algılansa da uzaylıların dünyayı ele geçirmesi anlatılıyor. Dalga olarak ifade edilen terimler ise saldırıları belirtiyor, birinci dalga saldırısıyla elektronik harp gerçekleştiriliyor ve tüm elektronik sistemler çalışamaz hale getiriliyor, örneğin havada uçan tüm yolcu uçakları dahi yere düşüyor. İkinci dalgada deprem ve tsunami gibi felaketlerle saldırılıyor, buna benzer yöntemlerle insanların öldürülmesi amaçlanıyor. Son dalga yani 5. dalga ile de uzaylılar insan görünümünde dünyaya yayılıyor, hatta bir askeri kuvvetin en tepesindeki yöneticileri uzaylılar ele geçiriyor ve askeriyeyi yönetmeye başlıyorlar. Bu yetkiyi kullanarak insanları insanlara karşı savaştırarak son hayatta kalan kişileri de öldürterek dünyayı tamamen kontrol altına almaya çalışıyorlar. 

8 Mart 2016 Salı

The Revenant | Diriliş Filmi

Yaşanmış olaylardan esinlenerek kurgulanan bu filmde ki hikaye çok harika, 2016 yılı içerisinde izlediğim en güzel filmlerden biri oldu açık söylemek gerekirse. Özellikle ayı sahnesi bir efsane niteliğinde diyebilirim. Bununla birlikte hayatta kalma, soğuk havaya karşı direnme, doğa da yalnızlık, intikam gibi bir çok farklı temayı da bu film de bulabiliyorsunuz. Filmde ki sesler ve savaş sahneleri ise gerçekten müthiş.

Film

Kod Adı: Londra

Kod Adı: Londra filmini izledim geçen gün, film tam bir aksiyon deposu diyebilirim. Serinin ilk filminde ABD Başkanını koruma üzerine kurgulanan senaryo yine devam ediyor, bu filmde de ABD Başkanının can güvenliğini sağlamaya yönelik bir aksiyon ve çatışma görüntülerini izliyorsunuz. Vefat eden bir siyasetçinin Londra'da düzenlenecek olan cenaze törenine devlet başkanları'da davet edilir. ABD, Japonya, Fransa gibi devletlerin Başbakan ve Cumhurbaşkanı gibi üst düzey isimleri bu törene katılmak için Londra'ya gelir. Ancak ABD Başkanını hedef alan terörist bir örgüt çok iyi hazırlanmıştır ve intikam almak için her türlü yolu dener. 

Film

3 Ekim 2015 Cumartesi

Marslı Bir Firm

Marslı


The Martian yani Marslı isminde ki dün gösterime giren filmi izleme fırsatım oldu. Bilim kurgu dalında fena sayılmaz bir senaryo ve deneyim oldu benim için. Aslında fragmanı izledikten sonra yıldızlararası filmi gibi büyük bir keyifle izleyeceğim film karşıma çıkacak diye düşünmüştüm ancak biraz daha beklentimin altında çıktı diyebilirim. Filmde ki kurgu fena sayılmaz, özellikle bilimsel deneylerin içerisinde yer aldığı birtakım kurgular çok iyiydi. Marsta insan dışkısını gübre yaparak patates yetiştirmek bence olağanüstü keyif vericiydi. Yine aynı şekilde Marsta su üretmek ve o astronotun kurtarılma hikayesi. Genel olarak değerlendirdiğimde film fena sayılmaz, beğendim. Ama dediğim gibi yıldızlararası kadar olağanüstü olmadığını da dile getirmek isterim.

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Su Dünyası Bir Harika

Su Dünyası Filmi
Belkide hayatımda ilk defa bir filmi üst üste iki defa izlemiş oldum. Evet yanlış duymadınız, filmi üst üste iki defa izledim. Bu filmin akıcılığından mı kaynaklı, senaryosunda ki kurgudan mı açıkçası bilemedim. Belki suyu, maviyi, okyanusu sevdiğimden dolayı bana güzel gelmişte olabilir. İzlemeyenler için söylemek istiyorum ki film, su üstünde çekilmiş. Dolayısı ile film su üstünde yani okyanusta geçiyor. Mavi bir su belgeseli tadında bir film. Dünyanın sonu gelmiş, birtakım felaketler neticesinde su yükselmiş ve şehirler sular altında kalmış. Hayatta kalan herkes toprak ülkeye kavuşmanın yani toprağa adım atmanın hayaliyle yaşamakta.

14 Haziran 2015 Pazar

Mad Max: Fury Road

Mad Max

Başta söylemek istiyorum ki izlediğim en çılgın filmlerden biriydi. Mad Max Fury Road isimli film inanılmaz sürükleyici, inanılmaz gürültülü, inanılmaz çılgın ve aksiyon dolu bir film. Açıkçası filmin son sahnelerine doğru artık başımın iyice ağrıdığını hissetmeye başlamıştım. Filme konu olan hikaye çok etkileyici, dünyanın sonu gelmiş ve su kaynakları çok kısıtlı olan savaşlar içerisinde ki bir düzen var. Su kaynağının kısıtlı olması ona sahip olanları elbette kral yapmaya yetiyor. Dolayısı ile suyu elinde bulunduranlar her zaman gücü de elinde bulundurmuş oluyor. Filmde en çok hoşuma giden karakter bir aracın önünde ilerlerken rock müziği çalan adam. Benim inanılmaz derecede hoşuma gitmişti, çünkü gerçekten çok çılgınca hareket ediyordu. İzlemenizi tavsiye ederim.

29 Mart 2015 Pazar

Yüksel Güvercin, Yüksel ki Pilot Olasın...

Atalay Demirci

Bugün "Güvercin Uçuverdi" isimli filmi izledim. Atalay Demirci'nin başrol oynadığı ve kendisininde bildiğim ilk filmi olan Güvercin Uçuverdi'yi çok başarılı buldum. Filmde pilot olma hayaliyle yaşayan ve pilotluk sınavlarına defalarca kez girmiş bir karakterin öyküsünü izliyorsunuz. Pilot olmak için sınavlara giren, Annesine pilot olduğunu söyleyen ancak otobüs şoförlüğü yapan ve sevdiği kızı almak için çabalayan bir Yüksel Güvercin'le karşılaşıyoruz. Görme engelli annesinin aslında farkında olduğu ama çaktırmadığı bu durum ise gözleri açıldığı ve ameliyat olduktan sonra ortaya çıkıyor. O zaman Yüksel'e bu durumu bildiğini ve üzülmemesi için kendisine söylemediğini anlatıyor. Filmde özellikle Annesi ile Yüksel Güvercin'in diyalogları benim çok hoşuma gitti. Mizahi açıdan çok başarılı bulduğum komedi türünde ki bu filmi herkese öneririm. Yüksel Güvercin, Yüksel... Yüksel ki sevdiğine kavuş, Annene vermiş olduğun sözü yerine getir ve insanlar seni gerçek bir kaptan olarak bilsin.



24 Şubat 2015 Salı

Keskin Nişancı Filmi Hakkındaki Görüşlerim

Keskin Nişancı Filmi

Aksiyon ve Biyografi kategorisinde yer alan Keskin Nişancı isimli 2014 yapımı filmden bahsetmek istiyorum. Film gerçekte bir Sniper askerinin yaşadıklarını anlatıyor. Bunu hemen anlıyorsunuz zaten. Askerin gerçek Chris Kyle. Filmde genel olarak Amerika'nın ikiz kulelerine yapılan saldırıyı, daha sonrasında intikam için Irak'a giren Amerikan ordusunu ve yaşanılanları görüyorsunuz. Filmde Irak'ta öldürülen çocukların, kadınların, dolayısıyla tüm ölen insanların haklı bir şekilde öldürüldüğü size bir şekilde anlatılmaya çalışılıyor. Bu benim şahsi görüşüm. Kimisi bir biyografi diyerek bu filmi beğeniyle izler, kimiside Amerikan propagandası yapılmış deyip film hakkında olumsuz şeyler düşünebilir. Bence algıyı değiştirmek için filmde bir takım yöntemler kullanılmış. Film bir insanın hayatını anlatması ve tarihi bir değer taşımasından dolayı güzel, ancak film içerisinde İslam dini, Amerika'nın Irak saldırısı ve savaş gerçekleri farklı bir şekilde anlatılmış, anlatılmak istenilmiş.

13 Ocak 2015 Salı

Mucize Filmi Hakkında

Mucize Filmi

Mucize filmi geçmişte yaşanmış bir hikayeyi anlatmasından ötürü öncelikle zaten dikkatimi çekerek ilgiyle izlememe vesile oldu. Mahsun Kırmızıgül gibi bir yönetmen ve yazarın başarısınıda filmde bizzat hissedebiliyorsunuz. Bazı yerlerde çok duygusal, bazı yerlerde çok komik sahneler mevcut. Film konusu Kars’ın bir köyünde geçiyor. Kars’a tayini çıkan bir muallimin yaşadıklarına tanıklık ediyorsunuz. Köyde okul olmadığı halde oraya muallimlik yapmaya giden bir insanın hikayesini izlemiş oluyorsunuz. Filmde Aziz isminde bir karakterinde mutluluğa adım atmasını ve yaşadıklarını görüyorsunuz. Gerçekten başarılı ve izlenesi bir film.

6 Ocak 2015 Salı

Bizum Hoca Filmi Hakkında

Bizum Hoca

Bizum Hoca isimli bir film izledim. Bu film geçtiğimiz yılın ilk aylarında gösterime girmiş yerli bir komedi filmi. Karadeniz bölgesinde çekilmiş, off’lu hoca tiplemesi ve meşhur karadeniz fıkralarıyla bütünleştirilmiş bir senaryoya sahip. Filmde Trabzon’un bir köyüne atanan imamın geç gelmesi nedeniyle köyde yer alan sözü geçen bir kişinin geçici süreliğine bu görevi üstlenmesi ve bununla ilgili birbiriyle bağlantılı hikayeler konu ediliyor. Aynı zamanda bölgede yer alan bir dere üzerine inşa edilmek istenilen HES çalışmasına karşı verilen mücadele de konu ediliyor. Filmde ki espriler çok kaliteli ve senaryo çok başarılı. Gerçekten ailecek izlenebilecek ve keyifli bir vakit geçirilecek filmler arasında yer alıyor.

23 Aralık 2014 Salı

Adalet Filmi

Adalet Filmi

McCall isminde bir özel harekatçı emekli olduktan sonra sakin bir hayat sürmeye başlar. Geçmişi çok tecrübeli ve aslında bir o kadar da korkunç birisi sayılır. Rus mafyasının elinden birisini kurtarmak ister ve Rus mafyasına karşı mücadele vermeye başlar. McCall çok tecrübeli olduğu için adaletin yerini bulması için eski günlerine geri döner ve tecrübelerinden yararlanır. Filmdeki savaş dövüş sahneleri çok başarılı. Özellikle ağır çekimde gösterilen sahneler filme ayrı bir hava katmış. Sıkılmadan rahat rahat izlediğim bir film oldu. McCall'ın kitap okuma alışkanlığına da hayran kaldığımı belirtmeden geçemeyeceğim.

Exodus: Tanrılar ve Krallar

Exodus Filmi

Exodus, Hz Musa aleyhisselam'ın hayatının önemli olaylarını da içinde barındıran tarihsel bir önemli film. Bu filmle birlikte firavunun gerçekte ne kadar acımasız olduğunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. Firavun aslında Mısır'da o dönemde ülkeyi yöneten kişiye verilen bir ünvan. Yani hükümdarlara verilen bir isim. Bende çocukluğumdan beri firavunları aklımda hep farklı bir şekilde canlandırmıştım. Filmde anlatılan konular gerçekte ne kadar doğru bilgilerle harmanlanmış, yada doğru çizgilerden aşılmış mı çok bir şey söyleyemiyorum. Exodus'u bir film olarak başarılı buluyorum. 10 üzerinden 6 puanla değerlendiriyorum.

5 Kasım 2014 Çarşamba

İncir Reçeli 2 Mi Yoksa Pek Yakında Mı

İncir Reçeli 2 ve Pek Yakında

Hafta sonu Halil Sezai'nin "incir reçeli 2" filmi ile Cem Yılmaz'ın "Pek Yakında" isimli son filmini izledim. İki filmi kıyaslamak ne kadar doğru bilemiyorum ama maksat kıyaslamak olsun bendeki. Filmlerden birisi tamamen duygusal diğeri ise komedi olarak karşımıza çıkıyor. İki film hakkında da kısa kısa bilgiler verip izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

İncir Reçeli 2 

İlk filmine nazaran daha güzel bir gösterimin ortaya çıktığını söyleyemiyorum. İncir reçelinin ilk filmi bu filme göre bence çok daha duygusal ve anlamlı bir film. İlk filmindeki aşk hikayesi bu filme göre zaten kıyaslanamaz. Halil Sezai bu filmde yeni bir aşka yelken açıyor. Akşamları sahne alıp şarkı söylediği bir mekanda çalışmaya başlayan barmen ile birlikte geçen hikayesi anlatılıyor. Film genel olarak güzel, duygusal olarak başarılı diyebilirim.

Pek Yakında

Filmin içerisinde bir film çekim hikayesini izliyorsunuz. Bir Cem Yılmaz klasiği ortaya çıkmış diyebilirim. Çünkü bu filmde ki espriler çok ince ve başarılı üretilmiş. Normal bir komedi filminden ziyade kullanılan espriler gerçekten kültürlü ve ciddi anlamda kaliteli. Bu film için çok rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki kitle olarak herkese hitap etmeyen bir film. Bunu iyi niyetimle söylüyorum. Şöyle örneklendirerek daha açıklayıcı bir şekilde ifade etmek istiyorum; Recep İvedik filmini çoğunlukla izleyen kitle ile Pek Yakında filmini izleyen kitle aynı kitle değil. İki filmin esprileri karşılaştırıldığında Recep İvedik filmini izleyenlerin Pek Yakında filmini izleyip filmi beğenmeyecekleri düşünülebilir.

Her iki film içinde ortak bir puan veriyorum.

9 Ekim 2014 Perşembe

Dracula Başlangıç Filmini İzlediniz Mi?

Dracula Başlangıç Filmi

Filme giderken beklentilerim çok farklıydı. Filmi izlemeye başlayınca özellikle ilk yarı çok büyük sürprizlerle karşılaştım. Filmin ilk yarısında Türklerle ilgili, Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri ile ilgili ve Osmanlının o güçlü ruhuyla ilgili baya bir şeyler duyuyorsunuz. Adamlar Osmanlıdan baya bir korkmuşlar belli ki. Ancak filmin özellikle ikinci yarısında Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri ve özellikle Osmanlılar zalim birer savaşçı gibi gösteriliyor. Ve filmin sonunda savaşı kaybetmimizle beraber Sultanımızda filmde öldürülüyor. Açıkçası bizi yanlış anlatan ve karalama kampanyası gibi gösterime girmiş bir filmden başka bir şey gibi gözükmüyor. Yine de filmi izlerken biraz gurur duyuyor ve o eski Osmanlı’nın gücünü hissediyorsunuz. Ancak tanıtım bizim içim olumsuz bir reklama dönüşmüş. Onu da söylemeden edemeyeceğim.

28 Eylül 2014 Pazar

Labirent: Ölümcül Kaçış

Labirent - Ölümcül Kaçış

Gösterime yakın bir zamanda girmiş olan bu filmi bilim kurgu serilerine biraz merakı olan herkese öneririm. Bir arkadaşımla birlikte bugün vialand'da izledim. Film gerçekten başından sonuna kadar hiç sıkılmadan izleyebileceğiniz bir kalitede. Açık bir şekilde söylemek gerekirse ne zaman bittiğini bile doğru düzgün anlayamadık. Hiçbir şekilde uygunsuz sahnesinin de olmaması benden artı bir puan almasına sebep oldu. Filmde bir çeşit teste tabi tutulan insanların hayatta kalma mücadelesini seyrediyorsunuz. Dünya üzerinde yeni yayılan bir virüs ve hayatta kalma mücadelesi adı altında insanlar üzerinde yapılan enteresan bir test. Gerçekten keyif verici ve insanda ilgi uyandıran bir yapıt olmuş. Zaten film çok satan bir kitaptan uyarlandığı için hali hazırda bir kitleye de sahip. İmkanınız olursa mutlaka izlemenizi öneririm.