Genel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Genel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Nisan 2021 Pazartesi

Basit Sera Yöntemiyle Çiçek Tohumu Filizlendirmek

 Bugün youtube kanalımda paylaştığım videoda bir süredir topladığım ve biriktirdiğim çiçek tohumlarımı nasıl filizlendirmeye çalıştığımı ve başarılı olduğumu sizlerle paylaştım. Aslında bu "stretch" kullanımıyla elde edilen bir olay. Mesele burada tamamen stretch'de bitiyor. Türkçesi nedir bilemiyorum o yüzden bu şekilde bırakmak istiyorum mazur görün lütfen.

Tohumları ekmek için plastik bardaklar aldım ve içlerine çiçek toprağı koydum. Toprakları kimi bardağa az kimi bardağa da çok koydum ki karışık olsun. Filizler hemen çıktığında stretch tavana temas etmesin biraz uzama payları olsun istedim. Böylelikle filizleri toprağın üzerine bırakıp hafif karıştırmayı denedim, tamamen amacım tohumların toprak altına 1-2 cm inmesiydi. Sonra hafiften su bırakıp stretch ile hava almayacak şekilde sarmaladım ve bu şekilde gündüzleri güneş görebilecekleri bir yere bardaklarımı yerleştirdim. 

Aslında buradaki mantık tamamen bardağın içinde ılıman bir havayı muhafaza etmek ve içerideki su sebebiyle ısınan bardakta buharlaşma meydana gelip stretch tavanında kendiliğinden nemlenme ve damlama yöntemiyle sulama da gerçekleştirmektir. Nem bir şekilde tekrar suya dönüşüyor ve siz sadece tohumlarınızın filizlenmesini izliyorsunuz. Ben bu işlerden hiç anlamam ama uyguladığım bu yöntemin başarılı olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Kesinlikle uygun, hızlı ve basit bir yöntem. İzlemediyseniz videomun tamamını kanalımda bulabilirsiniz. Bol çiçekli günler :)

17 Nisan 2021 Cumartesi

X-treme Maxx 200 Zincir Dişli Seti Değişimi

 Bir süredir kullandığım motosikletin arka dişlisinin bittiğini fark ettim ve özellikle arka dişlinin aynısından bulmaya çalışıyordum. Genelde sorduğum motosikletçilerde arka dişli bulunmuyordu bu nedenle internet üzerinden orjinal arka dişliyi aldım. 50'lik arka dişliyle beraber gittiğim motorcuda zincir, ön dişli (16'lıktı 15'e indirdik) ve arka teker rulmanları değiştirildi. Rulmanlarla birlikte şöyle bir konu var: aslında ben 2 ay öncesine kadar yanlış hatırlamıyorsam arka rulmanları tekrar değiştirmiştim ve kısa sürede yine sıkıntı çıkardı. Sanırım nedeni motorumu arazide biraz zorlamam ve rulman olarak çok kaliteli bir ürün kullanmamamdı. Bu sefer biraz daha pahalı rulman alarak Japon markası ürünleri tercih ettik. Kabaca küsuratları atarak bana tüm bu bakım ve onarımlar ne kadara mal oldu şöyle buraya not bırakayım:

Arka dişli 100 lira.
Ön dişli, zincir, ön km gösterge ışıkları değişimi ve işçilikler: 180 lira.
Motosiklet zincir yağı tüp: 20 lira
Arka rulmanlar ve 4 adet dişli için yeni cıvata: 75 lira.

Hepsini toplarsak tüm işlemler 375 lira yani 400 lira gibi bir ücrete mal oldu diyebiliriz. 

Zincir ve dişlileri set halinde değiştirdiğim için biraz kafam rahat. Umarım sorunsuz ve kazasız bir şekilde uzun süre kullanabilirim.

6 Mart 2021 Cumartesi

Bozulan Şeyler Üzerine

 Her şey bozuluyor, kullandığım, satın aldığım ve özellikle teknolojik olan ürünlerimin hepsi inceden inceye fire veriyor. Şöyle aklımdakilerle hemen başlayayım ve neler bozuluyormuş bir bakalım. Kullandığım ve henüz bir yılını bile doldurmayan mekanik klavyemin Ü ve Space yani boşluk tuşlarının ışıkları kendiliğinden bozuldu. Kullandığım softbox ışık kutumun sigortası yandı ve aktif çalışan bir lambam patladı. Kullandığım tıraş makinemin pili bozuldu ve tam dolu halde bir kere bile tıraş olamadan şarjı bitiyor. Kullandığım oyuncu kulaklığımın padleri iflas etti, her yeri soyuldu ve süngerleri dışarı çıktı. Kullandığım motokletin arka dişlileri bitmeye başladı ve set halinde değişmeli. Ayakkabılarım eskidi. Birde motosikletin arka lastiği iyice bitmeye başladı. Hmmm tüm bu ve yazmayı atladığım şeyler sırayla ve üst üste gelince biraz keyfiniz kaçıyor ama hayat bu her şey eskir, önemli olan mücade etmek ve yenilenmek. Mesela softbox için yeni bir sigorta alıp değişimini yaptım bile. Hmm tıraş makinesi için yetkili bir servis buldum. Motosikletim içinde yeni bir dişli zincir seti satın aldım, gelmesini bekliyorum. Neyse bu yazımızda böyle olsun, eskiyen şeyler ve yenilenme çabamız.

4 Mart 2021 Perşembe

Motor Dişli Seti Değişimim Yaklaştı

 Aslında bir motorda dişli-zincir seti ne zaman değişir ve değişiminin geldiğini nasıl anlarız bilmiyordum. Yalnız bir süredir takip ettiğim bölgeydi ve herhangi bir kaza ya da olumsuz bir durum yaşamadan bu değişikliği de yaptırmak istiyordum. Dişli gözle görülür bir şekilde bitmese bile zaten ortalama zincir ve dişlinin ömrü kullandığım motor için yaklaşık 20 bin km olduğu biliniyor. Benim kullandığım motosiklette şuan 18 bin km'de ve aslında ben yavaş yavaş dişli zincir setini değiştirsem hiçte fena olmayacak. Dişlilerin bittiği de uçlarındaki düzlüklerin kaybolması, sivrilmesi ve yavaş yavaş kırılmaya başlamasıyla belli oluyormuş. Daha doğrusu dişlerin ucu erimeye başladığı için zincirlerin arasına girmekte ve zinciri çevirmekte zorlanıyor ve taşıma işlemi güçleşiyor ya da atlamalar yaşanıyor. Bu nedenle dişli zincir seti araştırıyorum ve önümüzdeki hafta set olarak değiştirmeyi düşünüyorum. Bu arada şuanki dişlinin fotoğrafını ekliyorum uçlara dikkatle bakın.

Xtreme Max Dişli


25 Şubat 2021 Perşembe

Kışın Motosiklet Kullanmak

Çok uzun yazmak istemiyorum ama bence yazın motosiklet kullanmak daha güzel. Hatta çok daha güzel. Çünkü üşümüyorsun. Çok fazla motosiklet kullanma deneyimim yok, az çok bunu takip edenler biliyor. Neredeyse 1 yıldır motor sürüyorun hemen hemen. Ama içlik ve normal bir kışlık giyimin dışında üşümemek için daha fazla şeye ihtiyaç var.

Sanırım kısa mesafeler dışında çok fazla kış yolculuklarını tercih etmemeliyim. Ne dersiniz?

1 Eylül 2020 Salı

Son Dalışın Bana Öğrettikleri

 


30 Ağustos'ta Ordu Perşembe'de eğitim dalışımızın ardından birde keyif dalışı gerçekleştirdik. Köksal, ben ve Hakan hocamızla birlikte çok iyi bir dalış yaptık ve yaklaşık 35 dakika kadar su altında kaldık. Bu dalıştan çok şey öğrendiğimi düşünüyorum. Bunlar; sephiye, bc hava boşaltımı, maske çıkarma korkusu, havayı dengeli kullanma gibi şeylerdi. Gerçekten çok verimli ve keyif aldığım bir dalış oldu. Yavaş yavaş bir yıldız eğitim sonuna doğru yaklaşıyorum gibi hissediyorum. Şöyle bir fotoğraf paylaşayım, bu arada Youtube kanalımdan dalışta çektiğim videonun tamamını izleyebilirsiniz.

Ordu Dalış


13 Ağustos 2018 Pazartesi

Çamlıbel Köyü - Görülesi ve Gidilesi Bir Köyyyyy :)

Çamlıbel Köyü, Balıkesir Edremit'e bağlı bir mahalle veya köy diyebilirim. Güre'ye çok yakın hatta bir kaç km'lik mesafeleri var. Tahtakuşlar köyü ile aynı zamanda komşu olan bu yerde çok hoş vakitler geçirebilirsiniz. O zaman fazla bekletmeden maceramız başlasın:

Benim yolculuğum bu sefer Güre ile başladı diyebilirim, otostopla Çamlıbel sapağına kadar gidebildim, buradan yürüyerek köye çıkmaya karar verdiğimde yolda başka bir araç daha beni aldı ve köyün merkezine kadar gelebildim. Önce tabi ki köy muhtarlığı veya kahvesi diyebileceğim yerde soğuk bir limonata içtim ve serinledim. Sonrasında ise burada tanışma fırsatı bulduğum arkadaşlarımla köyü gezmeye başladım. 

Bu köyde bir müze, renkli renkli kafeler, köy kadınlarının üretmiş olduğu ürünlerin satıldığı kadın kültür ve el sanatları evi, Ramiz Dayı'nın mezarı, oteli ve evi, özel bir otelin içerisinde yer alan bir gemi parçası, köyün delisi, depo (su), iguana gibi şeyler var. Genel olarak misafirperver, sıcak kanlı ve renkli insanları var diyebilirim. İsterseniz fotoğraflara ve devamında yayınladığım vloguma bakabilir ve daha fazla içeriğe ulaşabilirsiniz.

Çamlıbel Köyü

Çamlıbel Köyü

Çamlıbel Köyü

Çamlıbel Köyü

Çamlıbel Köyü

Çamlıbel Köyü

Çamlıbel Köyü


7 Ağustos 2018 Salı

Uçmakdere'de Kamp Yapılır mı? | Uçmakdere Rehberi #VLOG

İstanbul'da yaşayanlar için hafta sonu kaçamağı olarak bir kaç saatte varılabilen çok güzel bir doğaya ve atmosfere sahip Tekirdağ ili Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere'den biraz bahsedelim isterseniz. Nereden başlasak bilemedim ama yola çıkmakta fayda var, çok uzun sürmeyecek. Hadi o zaman okumaya devam:

Cuma akşamı motorumuza yüklerimizi koyduk ve yola çıktık, normal kısa yolda yani e5 ve otoyol taraflarında çok trafik olduğundan biz biraz macera yaptık ve Kırklareli yolu üzerinden arka taraftan bom boş ilerledik, çatalca-silivri bağlantısı ile yolumuza devam ederek Tekirdağ iline ulaştık. Normal şartlarda 2-3 saatte çok rahat varabileceğimiz yere 4 saat gibi bir zamanda varabildik ve gecenin karanlığında Uçmakdere'de kamp yapacağımız "Paraşüt İniş Alanında" çadırımızı ışıldaklarımızın yardımıyla kurarak güzel bir uyku çektik.

Uçmakdere Kamp Macerası

Uçmakdere Google Maps

Uçmakdere Nasıl Bir Yer?

Uçmakdere çok şirin mi şirin bir köy ve mahallenin adı. Ve buranın adının çok duyulmasına neden olan şey ise doğa sporları açısından çok elverişli bir yer olması. Yamaç paraşütü, su altı dalışları, kamp imkanı, trekking ve bisiklet sürmek için çok güzel yerler ve imkanlar var. Ama yinede yamaç paraşütüyle ünlü olmuş bir yer diyebilirim. Köyü ise çok şirin ve doğa ile iç içe. Buraya günü birlikte gelip yamaç paraşütü yaparak geri dönmek bile mümkün. Detaylı bilgi için Uçmakdere Yamaç Paraşütü Kulübü ile iletişime geçebilirsiniz.

Uçmakdere


Uçmakderenin Denizi Nasıl?

Çadır,

Uçmakdere konum itibarıyla marmara ereğlisi sularına komşu. Dolayısıyla buranın denizi saroz ile karşılaştırıldığında daha dalgalı ve bulanık demek mümkün. Az çok nasıl bir denizi olduğunu tahmin edebilirsiniz fakat yanlış yönlendirmek istemem. Aman aman da şöyle böyle bir denizi yok maalesef. Tabii ki denize girenler oluyor bende daha önceden de buralarda denize girmiştim. Özetle: Saroz'dan daha iyi bir suya sahip değil. Beklentinizi ona göre oluşturun.

Yeme İçme Yerleri Var mı?

Uçmakdere yolu üzerinde köfte, gözleme gibi şeyler yapan seyyar ve sabit yerler görmek mümkün, fakat asıl yeme içme yerleri köy merkezinde yer alıyor. Burada gözleme, köy kahvaltısı, zeytinyağı ve doğal bal, pekmez gibi şeyler var. Daha çok gözleme ve kahvaltı için tercih edildiğini söyleyebilirim. Ayrıca köy merkezinde iki büfe ve bir de köy kahvesi mümkün. Giderseniz korkmayın kahveye rahatlıkla girip çayınızı içebilirsiniz, tam anlamıyla tatlı bir kahve diyebilirim.

Biz sabah erkenden köy merkezine giderek kahvaltı yapmayı tercih ettik. Kişi başı 20 liraya orta halli fakat bulunduğu ortamdan dolayı her lokması harika bir tat veren kahvaltı yapmanız mümkün.

Uçmakdere Köy Kahvaltısı


Kamp Alanında Ağaç, Tuvalet ve Yemek İhtiyaçları?


Uçmakdere

Bizim kamp yaptığımız alanda ağaçların gölgesine sarılıp çadırınızı kurabiliyorsunuz. Dolayısı ile bir ağaç bulduysanız sabah erken saatlerdeki güneşten çadırınız rahatsız olmuyor ve güzel bir uyku çekebiliyorsunuz. Bu alanda yer alan yamaç paraşütü kulübüne ait yerde çay, tuvalet ve tost gibi imkanlar mevcut.

Tavsiyelerim:

Köy'de mutlaka gözleme veya kahvaltı deneyimini yaşayın, köyün yerlileriyle sohbet edin, onlarla tanışın. İmkanınız varsa yamaç paraşütü yapın, köy merkezinde arka taraflara doğru keşif yürüyüşleri gerçekleştirin, soğuk soğuk akan kaynak sularını bulursanız içerek ve başınızı o sulara sokarak serinleyin :) Daha fazla tavsiye ve detaylı bilgi için lütfen en aşağıda paylaştığım vlogumu izleyin. Bir başka macerada görüşmek üzere..

Uçmakdere Köyü Keşif

Uçmakdere

Kamp Ateşi

Uçmakdere Kaynak Suyu

VLOG:



28 Mayıs 2016 Cumartesi

Başarılı Bağış Toplama Kampanyası Nasıl Oluşturulur?

Bağış toplama kampanyaları özellikle sivil toplum örgütlerinde, benzer yapılarda ve kuruluşlarda kendini sıkça gösteren önemli bir unsurdur. Çünkü para olmadan, maddi kaynak yaratılmadan ve bu anlamda güçlenmeden hiçbir proje hayata geçirilememektedir. İşte bunun için de sivil toplum kuruluşlarının temel para elde etme yöntemi olan bağış toplama işlemleri öne çıkar. Bu bağışların toplanması için ise bazı noktalar çok önemlidir. Örnek olarak başarılı bir bağış toplama kampanyasının nasıl oluşması gerektiğine dikkat etmek gerekir.

İlk anda akla gelen soru, paranın kimler tarafından toplanacağıdır. Bu nedenle de katılımcılara, gönüllülere doğru yetkiler verilmelidir. Üstelik bu kişilerin etkin olmaları da sağlanmalıdır. Ardından ise hangi grubun hedef alındığı belirlenmelidir. Yani bağış yapacak olan topluluğun, bir sonraki aşama olan proje için ilgili olması gerekir. Örnek olarak engelliler yararına yapılacak bir organizasyon, bir eylem ya da proje için bu alanda destek olmak isteyen kişilerin tetiklenmesi gerekir. Bu grupların ve kitlelerin iyi belirlenmesi de çeşitli şekillerde önemli olarak öne çıkmaktadır.

Doğru platformları kullanmak da başarılı bir bağış toplama organizasyonu için dikkate değer bir noktadır. Gerek sosyal medya, gerek sokaklar, parklar, okullar ya da siyasi parti temsilcilikleri konunun özüne göre değerlendirilebilir. Tüm bunlar yan yana geldiğinde ise ortaya gerçekten önemli bir bağış kampanyası çıkabilir.

Öte yandan hedefin doğru anlatılması, bu bağışlara neden bu kadar çok ihtiyaç duyulduğunun belirtilmesi ve şeffaf olunması çok önemli diğer kriterlerdir. Elbette ki ilk denemeler başarısızlıkla sonuçlanabilir. Ancak kişilerin ilgisizliği, yanlış hareket ve tercihler yöneticilerin şevkini asla kırmamalıdır. Başarılı bağış toplama kampanyaları bu şekilde kendini toparlayacak, en nihayetinde de ortaya oldukça güzel ve hoş işler çıkacaktır.

27 Mayıs 2016 Cuma

Kırsal Alandaki Kalkınmada Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü ve Önemi

Gelişmişlik göstergesi olarak sayılan unsurlar arasında sivil toplum kuruluşlarını görebilmek mümkündür. Çünkü sivil toplum kuruluşları ancak bilinçli, eğitimli ve duyarlı kimselerin varlığı ve bu kimselerin topluma her yönden ya da belli bir amaca yönelik olarak destek olması noktasında istek duyması ile yapılanır. Bu noktada tüm gelişmiş kentler ya da metropol şehirler haricinde kırsal kesimde de sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç duyulur. Bu noktada pek çok örnek göstermek mümkün iken gerek bölgelerin kalkınması, gerek kişilerin ve halkın bilinçlenmesi ve harekete geçmesi ile ilgili olarak bu yapılanmaların olması gerekmektedir.

Kırsal kesimde yaşayan insanların pek çoğu günlük yaşamdaki etkileşimler bakımından yalnızca yaşadığı çevre ile kısıtlanmış olabilir. Bunun önüne geçmek için çeşitli konular önem arz etse de, özellikle de sivil toplum kuruluşu yöneticileri, aktivistleri, sorumluları ve gönüllüleri kırsal kesim insanlarını belli konular özelinde bilinçlendirebilmektedir. Bundan dolayı da kalkınmanın sağlanması ve bilinçlenmenin de artması adına kırsal kesimlerde yer alan pek çok sivil toplum kuruluşunun, fikir topluluklarının ve benzer organizasyonların kritik görevleri vardır. Maksat ne olursa olsun insanların etkileşimde bulunabilecekleri bir atmosfer yaratmak, yardımlaşmayı sağlamak, duyarlılığı artırmak ve toplu şekilde bilinçlenmek ve farkındalık yaratmak bu kuruluşların en büyük görevleri arasında kendine yer bulur.

Şehirlerdeki ya da nispeten daha gelişmiş yerlerdeki yaratılan etki ve atmosferin kırsal alanlara taşınmasında bu sivil toplum kuruluşlarının önemi oldukça fazla iken, kırsal kesimdeki halkın da söz konusu yapılanmaları desteklemesi çok önemlidir. Bu nedenle de kırsal kesimlerde gönüllülük ve sorumluluk esaslarına dayalı olarak gerçekleştirilen sivil toplum projelerine destek olmak, katılım sağlamak ve fark yaratmak şarttır.

26 Mayıs 2016 Perşembe

STK ve Vakıflar İçin Ücretsiz Teknoloji Destekleri

Sivil toplum kuruluşları ile vakıfların pek çok alanda desteklenmesi gerektiği için ister devlet eli ile, ister çeşitli bağış organizasyonları ile bir şekilde yardımlarda bulunmak gereklidir. Halk için belli başlı konulara önem veren ve bu konulara eğilerek programlarını oluşturup eylem ve aktivitelerini düzenleyen vakıflar ve sivil toplum kuruluşları, en çok da ücretsiz teknoloji destekleri bakımından yardıma muhtaçtırlar. Gönüllülük ve özveri ile çalışan sorumluların her anlamda teknolojiden yararlanmak istemeleri, özellikle de özel alanlarını oluşturan kitlenin teknoloji manasında eksikliklerini gidermeleri noktasında bu yapıların ücretsiz teknoloji desteklerinden yararlandırılmaları şarttır.

Örnek olarak her bir sivil toplum kuruluşu ya da vakıf kuruluşunun mutlaka ki bilgisayar ihtiyacı olmaktadır. Sadece bilgisayar değil, haberleşme ve etkileşim anlamında mobil cihazlar, internet bağlantıları, bu bağlantıları güçlü tutacak aparatlar ve daha pek çok ihtiyaç öne çıkmaktadır. Bu ihtiyaçların arasında bulunan tüm ürünler gerek çeşitli projeler yazılarak Avrupa Birliği’nin oluşturduğu fonlardan karşılanabilirken, gerek ise devletin ilgili birimleri tarafından desteklenebilmektedir. Bağış yolu ile de ücretsiz teknoloji imkanları sunulabilirken fonların değerlendirilmesi ise her bakımdan daha iyi ve daha güçlü bir şekilde öne çıkacaktır.

Ücretsiz teknoloji destekleri sivil toplum kuruluşları ve vakıfların niteliğine göre de değişkenlik gösterebilir. Örneğin kullanılacak olan ürün ve hizmetlerin hangi kapsamda değerlendirilecekleri, bu kapsamların ne ölçüde genişletilebileceği, hangi amaçların nasıl karşılanacağı ve projelerin de nasıl bir yapı içinde gerçekleşeceğine göre bu destekler de şekillenir. Çünkü sivil toplum kuruluşunun alanına ve sunduğu fırsatlara göre ihtiyaç duyduğu teknolojiler farklı olabilir. Ancak ne olursa olsun bu teknoloji destekleri başta Avrupa Birliği destek fonları olmak üzere ücretsiz şekilde bu yapılara kazandırılmalıdır.

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Sivil Toplum Kuruluşları İçin Teknolojiden Yararlanma Rehberi

Pek çok sivil toplum kuruluşu açısından halka anında ulaşmak, insanlarla iletişimi güçlü tutmak ve teknolojinin diğer farklı nimetlerinden de yararlanmak adına çeşitli materyal ve malzemelerden yararlanmak oldukça önemlidir. Gerek Avrupa Birliği’nin ilgili birimleri ile dirsek teması kurabilmek, gerek ise devlet kurumları ile gereken etkileşimde bulunabilmek de elbette ki teknolojiden faydalanmayı gerektirmektedir. Bu bağlamda pek çok değişik konu gündeme gelirken, özellikle de internet ve bilgisayarların sivil toplum kuruluşları için elzem olduğu söylenebilir. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu çok öncelerden kurulu olduğu için yönetim kademesinde teknoloji ile arası pek de iyi olmayan kimseleri barındırsa da yeni nesil yöneticiler ve sorumlular teknolojiden çok daha hızlı ve iyi şekilde yararlanabilmektedirler.

İlk olarak bahsedilmesi gereken konu internet üzerindeki forumların ve yararlı sitelerin kullanımına dair olandır. Çünkü bu adreslerde pek çok gönüllü, fikir babası, aktivist ya da benzer nitelikteki kişiler yer alabilir. Özellikle de bağış konusunda topluma ulaşmak ve ilgili mercilere yapılan işlemlerin bildirilmesini sağlamak için de teknolojiden daha iyi ve daha sağlıklı şekilde yararlanma sağlanmalıdır. Günümüzde yurt dışı ya da yurt içi fark etmeksizin güncel her bilgiyi elde edip bu bilgiler üzerinden harekete geçmek de yine teknolojinin kullanımına bağlıdır.

Sivil toplum kuruluşları sahip oldukları ortalama teknolojik materyaller ile her türlü isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Bunun yanı sıra tüm bu istek ve ihtiyaçların karşılanmasında elektronik ortamın aktif kullanılması elbette ki gerekecektir. Bununla beraber mobil uygulamalar ve benzer yazılımlar da gönüllüler ile kurulacak olan bağın daha sağlam olmasını sağlamaktadır. Üstelik anlık reaksiyon göstermek gerektiğinde de bu tarz mobil unsurlar büyük etki yaratırlar.

Günümüzde sivil toplum kuruluşlarını teknolojik olarak destekleyen bir çok şirket bulunmaktadır. Bunların içerisinde Microsoft ve Google gibi firmalarda bulunmaktadır. Eğer bir STK çalışanı iseniz ilgili birim yada yöneticilerinizle bu konuyu görüşerek Microsoft'tan hibe yazılım lisanslarının alınmasını sağlayabilirsiniz. Bir örnek olması açısından; Microsoft sivil toplum kuruluşlarına ücretsiz olarak 300 kullanıcılı Office 365 iş başlangıç paketini sunuyor. Bu paket içerisindeki yazılımlar bir STK'nın ihtiyacı olan neredeyse tüm teknolojileri ve ürünleri barındırıyor. Mail, Site, Office yazılımları, skype, one drive ve daha fazlası...

Sivil Toplum Kuruluşları Nasıl Kaynak Bulabilir?

Sivil toplum kuruluşları pek çok yönden önemli görevleri ve sorumlulukları sırtlandıkları için gerek devlet kanadında, gerek ise halk üzerinde oldukça dikkate değer bir konumda yer alırlar. Çünkü gönüllülük esasına dayanan ve sorumluluk almaktan çekinilmeyen bu yapılarda pek çok konu gündeme gelebilmekte ve genellikle de belli bir durum üzerinde bilgi ve fikir paylaşımı olarak yoğunlaşılarak harekete geçilmektedir. Sosyal hayatın içinde olsun, siyasi hayat ile ilgili olsun pek çok durum sivil toplum kuruluşlarının çalışma alanlarına dahil olabilir. Ancak burada önemli bir soru işareti ise bu sivil toplum kuruluşlarının kaynaklarını nereden ve nasıl elde ettikleri ile ilgilidir. Çünkü sivil toplum kuruluşları çeşitli aktiviteler ve eylemler düzenlerken illa ki belli bir miktar paraya da sahip olmak zorundadırlar.

Genel anlamda birkaç kola ayrılan bu kaynaklar arasında ilk sırada bağış yöntemi gelir. Gönüllülerin ve destekçilerin bağışları ile ayakta kalan sivil toplum kuruluşları bu sayede pek çok eyleme de imza atabilirler. Bağışların illa ki elden ya da derneğe gelerek olması gerekmez. İnternet üzerinden çeşitli kampanyalar oluşturularak aktarılan fonun nerede değerlendirileceği de şeffaflık açısından önemli olabilir. Bu noktada ise gayet yerinde işlere imza atılabilir.

Öte yandan Avrupa Birliği’nin belli başlı fonları da sivil toplum kuruluşlarını desteklemektedir. Örnek olarak proje yapan, proje yazan, katılımcı olan ya da bu tarz aktivitelerde bulunan sivil toplum kuruluşları ilgili fonlardan para alabilir ve böylelikle hedeflerine ulaşabilir. Kar amacı güdülmediği için alınan paranın hedefe yönelik olarak kullanılması işin bir diğer güzel boyutudur.

Devlet destekli olarak da hareket edebilen sivil toplum kuruluşları, kimi belediyeler ya da valilikler ile ortak olarak hareket de edebilirler. Bu tip durumlarda da bu kuruluşlara ödenekler ayrılabilmektedir.

8 Aralık 2015 Salı

Kılıfına Uydurularak Dolandırılmak

Kağıtlar

Yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum; Olay sonrasında ilgili operatör firmasına bayiyi şikayet ettim ve aşağıdaki maili birebir paylaştım. Ardından birkaç gün sonra bayi beni telefonla arayarak mağazasına davet etti ve 51 lira ücret iadesi yaptıktan sonra faturayı yeniden düzenleyerek bana verdiler. Ayrıca benden özür dilediler. Yaşadığım bu olayı ilgili firma isimlerini gizleyerek sizlerle paylaşıyorum.

Bir adet VIN cihazından satın almamız gerekiyordu. yakındaki en büyük bayilerden bir tanesine girdim ve VIN cihazını satın almak istediğimi belirttim ve fiyat öğrendim, beni ilk karşılayan personel cihazın 199 TL olduğunu söyledi. Ardından çalıştığım kurum ile görüşerek ürünün fiyatını söyledim ve bilgi verdikten sonra tekrar personellere dönerek cihazı satın almaya karar verdiğimi belirttim ve bu sefer farklı bir personel müsait olduğu için ikinci bir kişiyle görüşmüş oldum. İkinci görüştüğüm kişi ise ürünü arka taraftaki depolarından almaya gitmeden önce bana 160 TL dedi. Cihaz geldiğinde tekrar benimle ilk görüştüğüm ve bana 199 Lira fiyat veren personel ilgilenmeye başladı. Ben kendilerine az önceki personelin 160 Lira söylediğini ve bir yanlışlık olup olmadığını sordum. Bu sefer aralarında konuşmaya başladılar ve bir ara ürünün 260 lira olduğunu bile söylediler.

En nihayetinde arkadaşlardan ürünün indirimde olduğunu da duydum, dolar kurlarından dolayı fiyatının yükseldiğini de... Ancak ben bu ürünü almak istiyordum çünkü çok yoğun ve stresli bir günün ardından, ertesi gün sabah uçakla şehir dışına gideceğim ve bu cihaz mutlaka bize lazım. Ve sonuç olarak 199 lira ödemeyi öncelikli olarak benden aldılar ve sonrada fatura kesim işlemine geçildi.(Ürün fiyatıyla ilgilide buralarda görüştük, sonuç olarak ürünün fiyatının 199 lira olduğunu belirttiler ve ödeme yaptım)

Fatura kesilmesi sırasında belki 5 belkide 10 dakika arasında bekletildim. Bir şeylerin ters gittiği gözüküyordu, ben fiyat konusundaki tutarsızlıkları dile getirdiğimden ötürü rahatsızlık duyduğumu da anladılar. Bir ara kullandığım telefon modelini sordular ve bende cevapladım. Bana "size bir ekran koruyucu hediye edelim, 160, 199 dedik, kafanız karışmış olabilir, size bir hediyemiz olsun" dediler. Bana da o an makul geldi ve telefonumu başka bir personele ekran koruyucuyu takması için verdim.

En son fatura kesimi sırasında karşımda şube müdüre bulunuyordu, faturayı bana verdiklerinde "kılıfına uydurularak dolandırıldığımı" anladım. Faturada ekran koruyucunun da bedeli yazıyordu ve wifi cihazı ile birlikte toplam tutar 199 lira gözüküyordu. O an bir ekran koruyucu ve wifi cihazı satın alarak ödemesini yaptığımı anladım. İtirazlarımı yaptım, burada bir yanlışlık olduğunu söyledim ancak beni anlayamayacağım dilde bastırdılar. "hediye ürünü bedelsiz çıkamayız, 199 liraya tamamlamak gerekiyor" gibi muhasebesel cümleler kurdular. Halbuki piyasa fiyatı 120-140 lirası olan bir üründü ve bana ekran koruyucuyla birlikte satışını yapmış oldular.

Bu olay 50 liralık bir olay değil, insanları dolandırmak yada kılıfına uydurarak kandırmak kabul edilebilir bir şey asla değil. Bu akşam biz bunu yaşadık, ancak bu durumla binlerce insan binlerce kurum karşılaşıyor olabilir. Bir şekilde bu tarz kişi yada kurumların uyarılması ve gerekli cezaların uygulanması gerektiğini düşünüyorum.

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Limonlu Su İçmeyi İhmal Etmeyin

Su Bardağı

Su içmek kimisi için bir eziyet, kimisi içinde olmazsa olmaz bir eylem. Su içmenin vücudumuz için ne kadar faydalı bir şey olduğunu sizlere anlatmayacağım. Açıkçası benim öyle bir niyetim yok. Ancak su içmemenin vücudunuzda açabileceği hasarı ufakta olsa hatırlatmak için suyunun suyunun suyu olarak bir cümle etmek isterim. Su içmezseniz cildiniz kurur, böbrekleriniz kurur, vücudunuzdan mikrop atmanız yavaşlar (idrar), kan değerleriniz etkilenir, erken yaşlanırsınız vs. vs. bunlar sanırım şimdilik yeterli. Evet gelelim demek istediğim asıl meseleye, su içmek için kendinize yeni keyif verici metotlar bulun. Örnek verecek olursam ben su içmeyi kendime alıştırmak için her gün büyük bir bardak içerisine bir dilim kesilmiş limonu atıp üzerine de suyumu bırakıyorum. Bir ince dilim limonun verdiği o güzel tat size suyu sevdiriyor ve hem vücut dengenizi korumuş, hemde C vitamini alarak soğuk algınlığı ve grip gibi bir çok hastalığa karşı önlem almış oluyorsunuz. Eğer su içmeyi çok sevmiyor ve su içmeyi unuttuğunuzu söylüyorsanız mutlaka bunu denemenizi öneririm. Limonlu suyu bol bol içebilirsiniz. Limonu çok aşırıya kaçırmayın takibi, ona da dikkat edin, bir dilim ince limon kesip suya atmanız ise size bir zarar vermek. Malum aşırı limonda tansiyon düşüşüne sebebiyet verebilir.

14 Nisan 2015 Salı

Deviasyon Ameliyatıyla İlgili Merak Edilenler

Deviasyon

Burundaki Deviasyon tarzı problemler çoğu insanda olabiliyor ve insanların hayatlarını zorlaştırabiliyor. Burun eğriliği, burundaki kemik eğriliği, kıkırdak dokunun eğriliği gibi bir çok farklı problem insanların nefes almasını zorlaştırıyor. Burnun bir deliğindeki daralmadan dolayı azalan nefes alma problemi zamanla farklı problemlere yol açıyor. Bu vücudumuzun bir tarafıyla spor yapıp diğer tarafıyla hiç bir şey yapmamaya benzer. 

Mesela sağ kolumuzdaki kasları güçlendirip, sol kolumuzdaki kasları olduğu gibi bırakmakla eş değer denilebilir. İşte burun tıkanıklığıyla beraber ciğerlere giden nefes azalıyor, oksijen alımı zorlanıyor, insan stresli ve gergin olabiliyor, zamanla burun tıkanıklığı ve kıkırdak dokunun eğrilmesiyle kılcal damarların üzerindeki kurumadan dolayı kanama problemleri de insanlarda sık sık görülebiliyor. Beraberinde gece uykusundaki nefes alamamadan kaynaklı bölünmelerde başlıyor ve yaşam kaliteniz zamanla düşmeye başlıyor.

Burun ameliyatı olmayı düşünen herkes öncelikle ameliyatla ilgili bilgi almak ister, risk var mı yok mu öğrenmeye çalışır. Ameliyatın nasıl geçtiğini, tampon takılıp takılmadığını veya tamponun kaç gün sonra çıkarılacağını, tampon çıkarılırken çok ağrı oluyor mu gibi birtakım sorulara cevap bulmak ister. Bende burun ameliyatı olmuş birisi olarak sizlere azda olsa tecrübelerimi aktarmak istiyorum.

Ameliyat koşulları ve başarı oranı hastane ve doktoruna göre değişir, ben Özel Levent Hastanesi’nde görev yapan Atıf Çetiner beyden bu konuda destek aldım ve ameliyatımı kendisi yaptı. Doktor size o güveni verdiğinde ve tatmin edici açıklamaları yaptığında ameliyat korkunuz da ortadan kalkmış oluyor ve rahat bir şekilde ameliyat oluyorsunuz. Ağrısız sızısız bir şekilde çok şükür ameliyatımı olmuştum. Doktor Atıf Çetiner beye buradan da teşekkürlerimi tekrar iletmek istiyorum. Bu arada burun ameliyatı olmak isteyenlere de kendisini rahat bir şekilde öneriyorum. Gidip bir muayene olmakta fayda var.

13 Nisan 2015 Pazartesi

8 Tane Ücretsiz Kitap Edinmek İsteyenler?

Kitap ve Kahve

Yeni İpad satın aldığım günden beridir beni en çok sevindiren olay D&R'nin e-kitap uygulamasını indirdikten sonra üyelik işlerimi yapıp uygulamayı açtığımda bana 8 tane kitabı ücretsiz olarak sunmaları olmuştur. Ücretsiz kitaplara kavuşunca bir anda sevindim ve sanal kütüphanem renklere büründü. Aslında "Hatasız Düşünme Sanatı" isimli bir kitap satın alacaktım, en nihayetinde  o kitabı da ücretini ödeyerek satın aldım ama şuan kütüphanemde 9 tane kitabın olması beni teşvik ediyor ve sık sık tablet bilgisayarımdan kitap okuyorum. Dijital ekrandan kitap okuma deneyimini ilk defa yaşıyorum desem yeridir, daha önce bilgisayardan denemişliğim olmuştur ancak yinede tablet üzerinden bu işlemi yapmak biraz daha farklı sayılır. Normal kitapla birebir olmasa da bence taşıma kolaylığı ve birden fazla kitabı sürekli ulaşılabilir kılmanın ve yanınızda bulundurmanın ayrı bir güzelliği oluyor. Tablet bilgisayarım yanımdayken şuan 9 kitabımda yanımda benimle birlikte dolaşıyor. Bunun iyi yanlarını da düşünmeliyiz.

8 Nisan 2015 Çarşamba

Bir Teknik Servis Ne Kadar Hızlı Olabilir?

Discovery

Müşteri memnuniyeti bir ürünün sürekliliği için olmazsa olmaz bir unsurdur. General Mobile ve Telpa ile yaşadığım son olayda müşteri memnuniyetinin ne kadar iyi olabileceğine bizzat şahit oldum ve deneyimledim. Elektronik cihazlarla ilgili yaptığımız alışverişlerde aklımıza takılan en büyük sorulardan biriside teknik servis desteğinin olup olmaması, yada teknik servis hizmetlerinin o ürünle ilgili hangi kalitede olduğudur. Ülkemizde özellikle bu tarz kriterlere marka bazında çok yaklaşıldığını ve bu kriterlerin ürünlerin geleceklerini belirlediğini düşünüyorum. Bugün yaşadığım bir olayı ve süreci kısaca sizlerle paylaşmak ve deneyimimi aktarmak istiyorum.

Kullanmış olduğum General Mobile Discovery telefonumun ekranında sararma meydana gelmişti ve güç tuşunda da sıkıntılar oluşmuştu. Bu sebeple garantisi de devam ettiği için servise götürüp yaptırmak istedim. Ekranda oluşan sarartı özellikle beni çok rahatsız etmeye başlamıştı. İşten çıkıp öğle yemeğine doğru gittiğimde Telpa'nın profilo alışveriş merkezindeki teknik servis bölümüne gittim. Cihaz teslim etmek için sıra numarası alarak bekledim ve bir iki dakika içerisinde cihazımı teslim ettikten sonra yemek yemeye geçtim. Aslında bir telefonu ne kadar hızlı tamir ettirebilirim diye düşündüğümde aklıma en az yarım gün yada bir günlük bir süre geliyordu. Ancak bugün yaşadığım olayda gerçekten büyük bir başarı ve müşteri memnuniyetini deneyimledim.

Ben yemek yedikten sonra tekrar servis kısmına gittim ve bu seferde cihaz teslim almak için sıra numarası aldım. Ancak numara almadan önce ortamda bulunan Samsung televizyon üzerinden kendi ismimi takip ettim ve cihazımın teslimata hazır olmasını bekledim. O bölüme konumlandırmış oldukları bir ekranla müşterilerin anlık olarak telefonlarının durumlarını kontrol etmelerini sağlamışlar. İlgili ekranda müşterinin ismi, telefonu ne durumda, hangi aşamada ve hangi teknisyen ilgileniyor gibi bir takım bilgiler yer alıyor. Ürünüm hazır hale geldiğinde numaramı alıp sıraya geçmiş oldum ve hemen telefonumu alarak çıktım. Ekranı sıfırıyla değiştirilmiş ve yazılımı da güncellenerek bana verilmiş oldu. Telpa'ya çok teşekkürler, gerçekten de bir saat içerisinde telefonumu tamir ettirip geri alabildim. Bu bence çok hızlı ve başarılı bir iş.

16 Mart 2015 Pazartesi

Tinerci Bir Arkadaş İle Sohbetim

Tinerci İle Sohbet

Geçenlerde işten geç bir saatte çıkış yapmıştım, etraf biraz karanlık ve dükkanlarında kapanmış olduğu bir zaman dilimiydi. En azından benim bulunduğum kaldırımda ki dükkanların büyük çoğunluğu kapanmaya yüz tutmuş görebildiğim tek açık dükkan da az ileride ki simitçi yeriydi.

Civar bölgelerde sık sık gördüğüm ve ne zaman görsem yolumu çevirdiğim tinerci birisi o an da önüme çıktı ve benden para istedi. Bende param olmadığını ve ona veremeyeceğimi söyledim. Normalde onu günün farklı saatlerinde de görürdüm ve bu zamana kadar her görüşümde yolumu çevirip önüme çıkmasını engellemiştim, karşıma çıkmasından tırsıyordum ve bir problem çıkar diye kendimce önlem alıyordum. Malumunuz haberlerde gördüğümüz onlarca olay ve sıkıntılı haberlerden sonra insan ister istemez tedirgin oluyor ve tedbirli davranmak istiyor. Benimki de işte böyle bir şey.

Sonra bu arkadaşla konuşmaya başladık, ona nerelisin, nereden geliyorsun, nerede kalıyorsun gibi bir takım sorular sordum. Oda; Ankara'lı olduğunu, kimi kimsesi olmadığını ve köprü altında yaşadığını söyledi. Bu konuşmaları yaparken gayet sakin ve korkusuzca bir duruş sergileyerek duruyordum ve konuşmayı sürdürüyordum. Çünkü herhangi bir panik halinde ne ile karşılaşabileceğimi bilemiyordum. İstanbul'un bin bir türlü hali var, kimle nerede ne zaman karşılaşacağımız yada karşılaştığımız insan nasıl biri hiç bilemeyiz. O yüzden hem tedirgin hemde sakin bir vaziyette konuşmayı sürdürdüm. Arkadaşa elinde ki tinere nazaran, "bu böyle gitmez, bundan senin kurtulman lazım" dedim. Daha sonra "kalacak yerin yok mu" diyerek konuyu devam ettirdim. Oda dediklerimi onayladı, kurtulması gerektiğini biliyordu.

Tinerci arkadaş bana, daha önce Bakırköy'de kaldığını ve orada dayak yediğini, bazı problemler yaşadığını ve en sonunda da oradan kaçmak zorunda kaldığını anlattı. Ne kadar doğru ne kadar yanlış tabi ki bilemem, ancak bir şeyler yaşamış, kimsesiz ve sıkıntılı bir durumda olduğu çok açıktı. Ona karnın aç mı diye sordum ve "aç abi" diyerek cevap verdi. Daha sonra simitçi'den kendisine bir simitle çay ısmarladım ve teşekkür ettikten sonra yollarımızı ayırdık. Böylece bir hikayemi de sizlerle paylaşmak istedim. Umarım hayatları bir düzene girer ve sokaklardan kurtulurlar. Dışarıda kalan, evsiz barksız, kimi kimsesiz olan herkes bulunduğu kötü durumdan inş kurtulur.

Saygılarımla


7 Ocak 2015 Çarşamba

İstanbul Trafiğine Kar Yağışı İyi Geldi

Kar ve Ağaç

İstanbul'da okulların kar yağışları ve olumsuz hava koşulları nedeniyle tatil edilmesinden sonra tahmin edebileceğiniz gibi trafikte olumlu bir kıpırdanmada yaşanmaya başladı. Okulların tatil edilmesi ile birlikte öğrenci servislerinin trafiğe çıkmaması ve tabi ki soğuk havada risk alıp aracıyla yola çıkmak istemeyenlerinde etkisiyle trafik üzerinde müthiş değişiklik yaşanmış oldu. Daha net bir şekilde belirtmek gerekir ve canlı bir örneğini de sizlerle paylaşmak gerekirse; Her gün işten eve servisle gelirken iş yerimin önünde saat 8:30'da inerken, okulların tatil olmasıyla birlikte iki gündür 08:10'da servisimden inmeye başladım. İşte bu aradaki koskocaman 20 dakikalık fark tamamen okulların tatil olmasıyla alakalı. Trafik hiç yok ve tamamen akıcı. Bugünde iş yerim mesai bitimini biraz erkene alırsa rahat rahat herkes evine ulaşabilir diye düşünüyorum. Yanlış hatırlamıyorsam kar yağışı hafta sonuna kadar etkili olacakmış.